Danıştay Üçüncü Daire

Düzenlenen bir faturanın gerçek dışı olup olmadığının saptanması, bu faturanın düzenlenmesine tekaddüm eden alımsatım kademelerinde bütün işlemlerin incelenmesine bağlıdır. Uyuşmazlığın konusunu, fındık alımlarım müstahsilden yaptığı halde stopaj (gelir) vergisi ödememek için ............ ile ........... adlı kişilerden almış gibi gösterildiği sözkonusu şahısların paravan olduğu ve düzenledikleri faturaların mal satışı karşılığı olmadığı hususunun inceleme raporuyla tesbit edilerek Davacılar adına re'sen gelir (stopaj) vergisi salınıp kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezası kesilmiş olması oluşturmaktadır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 2574 sayılı Kanunla değişik (12). bendinde, çiftçilerden satın alınan zirai mahsullerin alım bedelleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır. Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde belirtildiği üzere vergiyi doğuran olay ve olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu kuralın gereği olarak yukarıda sözü edilen Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesine göre tevkifat, ancak çiftçilerden, yapılan zirai ürün alımları için söz konuşu olup, tüccarlardan yapılan alımlar için herhangi bir tevkifat yapma zorunluluğu bulunmadığından tüccardan yapıldığı ileri sürülen sözkonusu alımlarla ilgili olarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının saptanması anlaşmazlığın çözümü bakımından önem arzetmektedir. Düzenlenen bir faturanın da, gerçek dışı (naylon) olup olmadığının saptanması ise, bu faturanın düzenlenmesine tekaddüm eden alımsatım kademelerinde bütün işlemlerin incelenmesine bağlıdır. Vergi Mahkemesince; mükelleflerin, uyuşmazlık döneminde fındık alımları yaptığı tüccarlardan ...........'in ifadeleri ve ekonomik durumu da dikkate alınarak düzenlediği faturaların (naylon) gerçeği yansıtmadığı ve tüccar sıfatıyla bu kişiden alınan faturaların karşılığı fındığın müstahsillerden alınıp da müstahsil makbuzu düzenlenmeyen fındık alımlarına ait olduğu kabul edilmiş bulunmaktadır. Diğer taraftan; dosyada mevcut vergi inceleme raporu ve diğer belgelerin incelenmesinden; ......... isimli tüccar hakkında yapılan incelemede, adı geçen şahsın defter ve belgelerinin ibrazı istendiğinde, önce, vergi kontrol bürosuna bizzat geldiği, daha sonra ise ortadan kaybolarak inceleme elemanına bir mektup gönderdiği, söz konuşu mektupta; 1.12.1985 tarihinden itibaren fındık alımsatımı yapmak için faaliyete başladığım, asıl amacının fındık alımsatım komisyonculuğu yapmak olduğu, ancak; bazı tüccarların yardımı ile fındık alıp satmaya da başladığım, bu sırada; fatura ve defterleri iş yerinde muhasebecisindeyken, gerçekte satışım yapmadığı halde imzalı ve boş olarak bıraktığı faturaların muhasebecisi tarafından düzenlendiğini, gerçekte böyle bir satışı olmadığım kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bütün bu inceleme ve teshiller karşısında; mükellefler tarafından kullanılan fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtmadığı, dolayısıyla söz konuşu şahıslar paravan olup düzenledikleri faturaların mal karşılığı olmadığı ve gelir stopaj yapılarak müstahsil makbuzu düzenlenmeyen zirai mahsul alımlarına ilişkin bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, Vergi Dairesi Müdürlüğünün karar düzeltme istemi 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1/C bendi hükmüne uygun bulundurularak Danıştay Üçüncü Dairesinin kararının .......... tarafından düzenlenen faturalar tutarı üzerinden hesaplanan matrah farkına ilişkin kısminin ortadan kaldırılmasına, davanın bu matrah kalemine ilişkin kısminin da reddine; oybirliği ile karar verildi.