Danıştay Dördüncü Daire Ta

İmalatçılardan aldığı malı kendi adına ihraç ederek, KDV ve benzeri hasılatın % 96 sini imalatçı şirketlere intikal ettiren, buna karşılık bazı masrafları bu şirketlerden alan davacı şirketin, bu ödeme ve tahsilatları için fatura almak ve vermek zorundadır. inceleme raporuna dayanılarak Ocak 1986 dönemine ilişkin olarak yükümlü şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı 'inceleme raporunda; sermaye şirketi nitel ğindeki yükümlü şirketin holding bünyesindeki şirketler ile diğer şirketlerin ürettikleri mamulleri salın alarak kendi nam ve hesabına ihraç ettiği, S. A.Ş. S.E. A.Ş. ve ..... A.Ş ile yaptıkları protokolde ihraç ettikleri mallar dolayısıyla elde edecekleri vergi iadesi ve benzeri hasılatın % 4'ünü kendinde bırakıp, % 96'sını devir edeceğinin, banka masrafı gibi masrafı gibi masrafları da müşterilerden alacağının belirtildiği, nitekim S.E.'den ve S.A.Ş'den kur farkları ile banka masrafları ve diğer masrafların toplam tutarının dekontla tahsil edildiği, fatura düzenlenmediği, yine imalatçı firmalara yapılan personel servisi ücreti, çay ve meşrubat ücreti, ihracatta vergi iadesi bedeli, destekleme primi bedeli, kur farkı gibi ödemelerin toplam tutarı için dahi fatura alınmadığı, bu ödemelerin dekont ile yapıldığı hususlarının saptandığı, olayda ihracatçı şirket ile bu şirkete ihraç edilmek üzere mal satan birden fazla şirket bulunduğu yükümlü şirketin imalatçı şirkete fatura düzenleyerek ve mal bedeli ile katma değer vergisini de ödemek suretiyle malı salın alarak kendi nam ve hesabına ihraç ettiği, dolayısıyla satın aldığı malın ihracı nedeniyle elde ettiği ve daha sonra bir kısmım imalatçı şirketlere ödediği, vergi iadesi destekleme primi gibi gelirler ile imalatçı şirketlere yaptığı genel gider mahiyetindeki ödemelerin ihracatçı şirket açısından gider, imalatçı şirketler açısından ise malın satış bedelinin ilavesi, ihraç nedeniyle yapılan bir kısım masrafların imalatçı firmalara intikalinin ihracatçı şirket açısından hasılat, imalatçı şirketler açısından ihraç edilen malların maliyeti olduğu, yükümlü şirket ile müşteri arasındaki ticari münasebet sonucu, yükümlü şirketin yaptığı ödeme ve tahsilatın mal bedelinin unsurları olması nedeniyle 213 sayılı Kanun'un 232. maddesine göre fatura alınması ve verilmesi zorunluluğu bulunduğu, şirketler arasındaki bu tür işlemlerin dekontlar vasıtasıyla yürütülmesinin mümkün olamayacağı' gerekçesi ile reddederek cezayı onayan Vergi Mahkemesi kararının; imalatçılara hiç bir şey satmadıkları, sadece malların ihracına yardımcı oldukları, bunun bedelini sadece Merkez Bankasi'ndan aldıkları vergi iadesi payının oluşturduğu, imalatçılara mal ve hizmet satışı bulunmadığı için fatura düzenleyerek katma değer vergisi tahsil etme ve fatura isteyerek katma değer vergisi ödeme zorunluluğunun bulunmadığı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.