Danıştay Dördüncü Daire
Normal muhasebe kuralları gereği işleyen ortaklar cari hesabı sonucunda, şirketin ortaklarına faiz karşılığı örtülü kazanç dağıttığı kabul edilemez. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun olay tarihinde yürürlükte bulunan 2362 sayılı Kanun'la değişik 17. maddesinin 1. fıkrasında, şirketin kendi ortakları, ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişiler, idaresi, murakebesi veya sermayesi bakımlarından vasıtalı vasıtasız olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek ve tüzel kişiler ile olan münasebetlerinde emsaline göre göze çarparak derecede yüksek veya düşük fiyat veya bedeller üzerinden yahut bedelsiz olarak alım, satımı imalat inşaat muamelelerinde ve hizmet ilişkisinde bulunmasının, 3. fıkrasında ise, şirketin 1 numaralı fıkrada yazılı kimselerle olan münasebetlerinde emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para alıp vermesinin kazancın tamamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış olacağı belirtilmiştir. Yükümlü şirketin ortakları olan şoförlerin yurt dışına yaptıkları taşıma nedeniyle uzun süre yurt dışında kaldıkları ve tahsil ettikleri paraları da merkeze göndermeleri zaman aldığından üzerlerinde kaldığı ve bu işlemlerin ortaklar cari hesabında takip edildiği dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Ortaklar her zaman şirketten borç para alabildikleri gibi, şirkete borç para vermeleri de mümkündür. Ortakların şirketten aldıkları borç paraları çekilen kıymetler arasında kabul etmemek gerekir. Bunlar şirket tüzel kişiliğinin üçüncü şahıslardan olan alacakları arasında yer alır. Bu durumda muhasebe kuralı olarak işleyen ortaklar cari hesabı sonucunda yükümlü şirketin ortaklarına faiz karşılığı örtülü kazanç dağıtımı olarak nitelendirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına tarhiyatın terkinine oybirliğiyle karar verildi.