Dairesi
1 İncelemeye başlandıktan sonra verilen pişmanlık dilekçesine dayanılarak işlem tesis edilemez.
Karar No
1989/1970
Esas No
1989/807
Karar Tarihi
26-09-1989

Danıştay Üçüncü Daire 

 1 İncelemeye başlandıktan sonra verilen pişmanlık dilekçesine dayanılarak işlem tesis edilemez. 2 Bu durumda matrah farkının herhangi bir İncelemeye gerek duyulmaksızın verilen beyannamede yazılı bilgilere dayanılarak tespit edilmesi sebebiyle, olaya kaçakçılık veya ağır kusur değil, kusur cezası uygulanması gerekir. Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi'nin kararının vergi aslına ilişkin kısmı aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bu kısminin bozulmasın] sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile mezkur kararın vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına; Temyize konu Vergi Mahkemesi kararının vergi cezası ile ilgili hüküm fıkrasına gelince; Olayda; pişmanlık dilekçesi ekinde beyannamesini vererek tahakkuk ettirilen vergi ve pişmanlık zammını ödeyen davacı adına defter ve belgelerinin pişmanlık talebinden önce İncelemeye alınması nedeniyle pişmanlık ve ıslah hükümlerinden faydalandırılmayarak inceleme raporuna istinaden re'sen salınan gelir vergisi nedeniyle kaçakçılık cezası kesilmiş bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 sayılı Kanunla değişik 371. maddesinde; beyana dayanan vergilerde, kaçakçılık, ağır kusur ve kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere maddede yazılı kayıt ve şartlarla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezası kesilemiyeceği, 2. fıkrasında; haber verme dilekçe sinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın Takdir Komisyonu'na intikal ettirildiği günden evvel verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması gerektiği hükme bağlanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, gerek Vergi Dairesi temyiz dilekçesinde gerek mahkeme kararında mükellefin 1985 takvim yılma ilişkin beyannamesin! 14.04.1986 tarihinde (ek süre) verdiği belirtilmekte ise de beyannamenin bu tarihte verilmediği, incelemeye başlandıktan sonra pişmanlık dilekçesi ekinde 05.05.1986 gününde verildiği dosyadaki ihbarname ve mükellefin pişmanlık dilekçesi suretinden anlaşılmaktadır. Bu durumda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde öngörülen kendiliğinden dilekçe ile haber verme koşulu gerçekleşmediği, nezdinde de daha önce incelemeye başlandığından davacının pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına olanak bulunmadığı cihetle yasal süreden sonra beyanname veren davacı hakkında beyan olunan matrah üzerinden salınan ve mükellef tarafından pişmanlık hükümlerine göre ödediği vergiye 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ceza kesmeye ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Sözü edilen Kanun'un 2365 sayılı Kanunla değişik 344. maddesinin 8. bendinde, beyan üzerinden alınan vergilerle ilgili olup yıllık olarak verilmesi gereken beyannamelerde toplamı 150.000 diğer beyannamelerde toplamı 30.000 liradan az olmamak üzere beyannamede yazılı vergi matrahının % 10'unu geçen bir miktarınnoksan bildirilmiş olması hali kaçakçılık cezasını, aynı Kanun'a 2365 sayılı Kanunla eklenen mükerrer 347. maddesinin 1. bendinde de beyan üzerinden alınan vergilerle ilgili olup yıllık olarak verilmesi gereken beyannamelerde toplamı 50.000 diğer beyannamelerde toplamı 10.000 liradan az olmamak üzere beyannamede yazılı vergi matrahının % 10'unu geçen bir kısminin noksan bildirilmiş olması hali de ağır kusur cezası kesilmesin! gerektiren hal olarak belirtilmiş bulunmaktadır. Ancak, beyanname dışında ayrıca bir tetkike ihtiyaç göstermeksizin beyannamede yazılı bilgilere dayanılarak tesbiti mümkün olan noksan bildirimlerin bu hükümlerden hariç olduğu hususu da sözü geçen maddelerin parantez içi hükümlerinde açıklanmış bulunduğundan, beyanname üzerinden tesbit edilebilen noksan bildirimler için kaçakçılık ve ağır kusur cezası kesilmesi olanağı bulunmadığından davacının beyan ettiği matrahın inceleme elemanınca belirlenen matrahla aynı olması nedeniyle adına beyan üzerinden tahakkuk ettirilerek ödenen gelir vergisine bağlı olarak kusur cezası kesilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin kısmen kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının cezaya ilişkin kısminin bozulmasına, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davanın kusur cezasına ilişkin kısminin reddine, bu miktarı aşan cezanın ise iptaline oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı