Danıştay Vergi Daireleri Genel Kurulu
Bankalardaki mevduatından elde ettiği faizin vergisini tevkif yoluyla ödeyen dar mükellef kurumun, bu gelirin! ticari kazanç olarak beyanına eklenmesi ihtiyaridir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 24. maddesinin A bendinde, dar mükellefiyete tabi kurumların ücret, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı ve telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, alameti farika ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devri ve temliki karşılığında alınan bedel niteliğindeki kazanç ve iratların kurumlar vergisi tevkifatına tabi olduğu hükme bağlandıktan sonra, maddenin A bendinin son fıkrasında, bu maddeye göre vergisi tevkif suretiyle alınan kazanç ve iratlar için 20 ve 22. maddelere göre beyanname verilmesinin veya bu maddede şümulüne girmeyen kazanç ve iratlar için verilecek beyannamelere mezkur kazanç ve iratların ithalinin ihtiyari olduğu belirtilmiştir., Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin son fıkrasında, kurum kazancının, gelir vergisi mevzuuna giren gelir unsurlarından terekküp edeceği, 13. maddesinin 2. fıkrasında, safi kurum kazancım? tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı, maddenin son fıkrasında da dar mükellefiyete tabi kurumların kurum kazançlarının, ticari kazanç gibi tespit edilmesi gereken kazanç ve iratlar da dahil olmak üzere, ticari veya zirai kazançlar dışında kalan kazanç ve iratlardan ibaret bulunması hainde, Gelir Vergisi Kanunu'nun bu gibi kazanç ve iratların tespiti hakkındaki hükümlerinin, kurumlar vergisi matrahının tespitinde de uygulanacağı açıklanmakta ve Gelir Vergisi Kanunu'nun bu gibi kazanç ve iratların tespiti hakkındaki hükümlerinin, kurumlar vergisi matrahının tespitinde de uygulanacağı açıklanmakta ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 'Menkul Sermaye iradı' başlıklı 75. maddesinin son fıkrasında; yukarıda yazılı iratları bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı bulunduğu takdirde, ticari kazancın tespitinde nazara alınır denilmekte ise de, bütün bu hükümlerin, kazancın miktar olarak belirlenmesine ve ne şekilde beyan edileceğine ilişkin genel hükümler olduğunu gözden uzak tutmamak gerekir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 24. maddesiyle, dar mükellef kurumların bir kısım kazanç ve iratları stopaja tabi tutulmuş, vergisi bu şekilde kaynakta kesilen kazanç ve iratların beyannameye ithalinin ihtiyari olduğu belirtilerek özel bir hüküm getirilmiştir. Bu özel hükmün, diğer hükümlerle ilgilendirilmeden aynen uygulanması gerekir. Esasen, kurumlar vergisinin oranı, kurum stopajının oranları ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin 4 numaralı bendiyle ve yine 94. maddede belirlenen stopaj oranlarıyla tam ve dar mükellef kurustarın nihai vergi yükü arasında bir denge sağlanması amaçlanmaktadır. Kaldı ki, kaynakta vergileme bakımından kazanç unsurunun elde eden yönünden niteliği değil fakat yapışma göre hangi gelir grubuna girdiği önem taşır. Yükümlü dar mükellef kurumun diğer bankalar nezdindeki mevduatına uygulanan faiz Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesi uyarınca menkul sermaye iradı olduğu için ödeyen kurumun tarafından kurum stopajına tabi tutulmuştur. Aynı ödemenin, bu defa dar mükellef kurumun elde ettiği ticari kazanç sayılarak vergi beyannamesine ithali suretiyle tarhiyat yapılmasında yasaya uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, yükümlü şirket temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi.