Danıştay Dördüncü Daire
Köylerde yapım ustalığı işiyle uğraşan kişinin, esnaf muaflığından yararlanması gerekir. GVK'nun esnaf muaflığım belirleyen 9. maddesinin 3bendinde, köylerde gezici olarak her türlü sanat işleriyle uğraşanlar ile aynı yerlerde aynı işleri bir işyeri açmak suretiyle yapanlardan 47. maddede yazılı şartları haiz bulunanların gelir vergisinden muaf olacaklarının öngörüldüğü, bu madde hükmüne göre, köylerde gezici olarak her türlü sanat işleriyle uğraşanların ve bu işleri işyeri açarak yapanların 47. maddede yazılı şartları taşıdıkları sürece gelir vergisinden muaf olmaları gerektiği, Gelir Vergisi Kanunu'nda esnaf ve tacirin ne olduğu yolunda bir hükmün bulunmadığı, Türk Ticaret Kanunu'nun 14. maddesinde tacirin ve 17. maddesinde de esnafın tarif edildiği, buna göre, ister gezici olsunlar, ister bir dükkanda veya bir sokağın muayyen yerlerinde sabit bulunsunlar, iktisadi faaliyeti nakdî sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahiplerinin tacir olarak vasıflandırılamayacakları, Davacının yapım ustalığı faaliyetinin ticari sermayeye dayalı bir faaliyet olmayıp, el emeğine dayalı eslaf faaliyeti niteliğinde bulunduğu, bu itibarla, köylerde gezici olarak faaliyet gösterdiğine göre, Gelir Vergisi Kanunu'nun 9. maddesinde değinilen esnaf muaflığından faydalanması gerektiği yoklama fişinde, Davacının götürü ücretten götürü ticari kazanca geçmek için verdiği dilekçesi üzerine yoklamanın yapıldığı ve yükümlünün inşaatlarda müteahhit yarımda yevmiyeli olarak çalıştığının tesbit edildiğinin belirtildiği, bu yoklama sonucuna göre, Davacının esasen gerçek usulde mükellef olan müteahhit yanında ücretli olarak çalıştığı tesbit edildiğine göre ödenen ücretten Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca tevkifat yapılması zorunlu olduğundan, Davacının yapım ustalığı faaliyeti yönüne götürü ticari kazanç sahibi olarak vergilendirilmesinin mümkün olmadığı, yoklama fişinde Davacının şehirlerde faaliyet gösterdiği yolunda bir teshilin bulunmadığı, köylerde inşa edilen yol, su, okul, baraj gibi inşaatların müteahhitler tarafından yapılması mümkün olduğundan, Davacının müteahhit yanında yevmiye ile çalıştığı yolundaki beyanım şehirde çalıştığı şeklinde kabul etmeye olanak bulunmadığı, yapım ustalığı bir sanat olduğuna ve bu sanat Ticaret Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca esnaflık faaliyeti sayılmak gerektiğine göre, Davacının Gelir Vergisi Kanunu'nun 9. maddesinde yazılı şartları ihlal ettiği yolunda da bir tesbitin mevcut olmaması yönünden, esnaf muaflığından yararlanması gerekirken, kendiliğinden geçmiş yıllara ilişkin vergilerim ödediği ileri sürülerek vergilendirilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kabul ederek tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; usul ve kanuna uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.