Danıştay Dördüncü Daire
Tebliğ evrakının teslimi sırasında, tebliğ yapılan kişinin ehil olup olmadığı hususunun takdiri tebliği yapan memura aittir. Uyuşmazlık, yükümlünün 1980 yılma ait vergi borcunun kesinleşmesi üzerine düzenlenen ödeme emrine konu alacağa ait ihbarnamelerin tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise tebliğin yasaya uygun yapılıp yapılmadığı hususlarının tesbitine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Tebliğ yapılacak kimseler' başlığım taşıyan 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanunî temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı belirtildikten sonra maddeye 2365 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen fıkrada ise, tebliğin kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı, ancak muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmamasının gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan 94. maddeye eklenen fıkra hükmü vergilendirme ile ilgili belgelerin tebliğinde kullanılan tebliğ alındılarında da aynen yer almaktadır. Bunun nedeni ise tebliğ yapma konusunda inisiyatifin tebliği yapacak görevli posta memuruna bırakılmasındandır. Posta memuru tebliğ yapılacak kimsenin veya yetkili adamının veya ikametgah ya da işyerinde bulunanlardan birisinin tebliğ edilecek evrakı almaya ehil ve ehliyetten yoksun olmadığım kendi yetkisine dayanarak saptaması üzerine, tebliğ yapılanın beyanına göre kimliğini ve imzasını alındı belgesine geçirmek suretiyle tebliğ yapmak hakkına sahip olup bu hak kendisine yukarıda anılan hüküm ile tanınmıştır. Bu şekilde yapılacak tebliğlerde kimlik tesbitine gidilmesi keyfiyeti tebliğ memuruna yüklenmemiştir. Olayda ise, ödeme emrine konu vergi ve cezaya ait ihbarnamenin yükümlünün ikametgah adresinde 'Kızı Kezban' imzasına tebliğ edildiği açıkça anlaşıldığından, yükümlünün ihbarname tebliğ edilmediği yönündeki iddiasında isabet yoktur. Yükümlü vekilince temyiz dilekçesinde tebligat yapılan ..............'in yükümlünün kızı olmayıp yeğeni olduğu ve tebligatın yapıldığı 26.8.1983 tarihinde 12 yaşında bulunduğu ileri sürülmekteyse de, dosyada bulunan tebliğ alındısında tebligat yapılan kimsenin 'Kızı Kezban' olarak şerh verilmiş olması ve tebligat konusunda yetkinin posta memuruna tanındığına ilişkin açıklamalar karşısında, tebligatı kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir. Bu nedenle yükümlü temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.