Dairesi
Vadeli olarak alınan bir mal için borçlanılan vade farkının, malın satın alma bedeli içinde olması nedeniyle, maliyet bedeline eklenmesi gerekir.
Karar No
1988/659
Esas No
1987/2566
Karar Tarihi
29-02-1988
Danıştay Üçüncü Daire

Vadeli olarak alınan bir mal için borçlanılan vade farkının, malın satın alma bedeli içinde olması nedeniyle, maliyet bedeline eklenmesi gerekir. 1984 takvim yılı işlemlerinden dolayı davacı kurum adına ikmalen salınan kurumlar vergisini, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 262. maddesinde, maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamı olarak tarif edildiği, 270. maddede ise, gayri menkuller gibi değerlenen taşıtların maliyet bedeline giren giderlerin satın alma bedelinden başka gümrük vergileri ile nakliye ve sondaj giderleri olduğu, 273. maddede de, demirbaş eşyanın maliyet bedeli ile değerleneceği, maliyet bedeline ise satın alma bedelinden ayrı olarak komisyon ve nakliye giderleri gibi özel giderlerin dahil edilemeyeceğinin belirtildiği, olayda vade farkının bir faiz gideri olduğu, faizin ise yukarıda sayılan giderler arasında yer almadığı, bu nedenle genel gider olarak kaydının yerinde olduğu iddia edilmekte ise de, vade farkının satın alınan malın doğrudan alışı ile ilgili olup, alıcı ve satıcı ile serbest piyasa koşulları altında gerçekleştirilen fiyatın bir unsuru olduğu, faizin ise ödünç para verme işlemine girdiği, finans kuruluşlarından sağlandığı ve geri ödeme planının bulunduğu, malın satın alma bedeline vade farkının girmediğine dair kanunda bir hüküm de olmadığı, ortalama kar haddi cezası uygulaması ile ilgili olarak yayınlanan yönetmeliğin 31. maddesinde, perakende satışlara da maliyet bedeli içine emtia tedariki ile ilgili giderlerin dahil olduğu, açıklanan bu hususlar karşısında da, yatırım ve işletme kredisi dışında olup vadeli olarak satın alınan yatırım malı için borçlanılan vade farkının malın satın alma bedeli içinde olduğu, maliyet bedeline eklenerek amortismana tabi tutularak yok edilmesi gerekirken vade farkının faiz gibi düşünülerek doğrudan genel giderlere kaydedilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle tasdik eden, kesilen kaçakçılık cezasını ise, toplam hatası nedeniyle bulunan ve hasılata kaydedilmeyen2.404.271 liranın beyanının % 10’unun altında olduğu, vade farkı ile ilgili matrah farkının defter ve belgelerde açıkça görüldüğü, 1983 yılı beyannamesinde ekli bilançoda senelere sair gider hesabında gösterildiği, ayrıca bir tetkike hacet kalmaksızın beyannamede yazılı bilgilere dayanılarak Vergi dairesince tespitinin mümkün olduğu ve bunların ötesinde bilerek işlenmiş bir fiilin oluşmadığı gerekçesiyle kusur cezasına çevirerek tarhiyatı tadilen tasdik eden Vergi Mahkemesi kararının, Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344/8. maddesine istinaden kesilen kaçakçılık cezasının yerinde olduğu, mükellef kurum tarafından ise, vade farkının masraf olduğu, doğrudan doğruya gider yazılması gerektiği, amortismana tabi tutulmasının yerinde olmadığı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı