Danıştay Dördüncü Daire
Çalışan işçi sayışı ve buna ilişkin matrahın muhtasar beyannamede eksik bildirilmesi nedeniyle yapılacak tarhiyata kaçakçılık değil, ağır kusur cezası uygulanması gerekir. 1983 Mart ayında yanında çalıştırdığı işçiler için muhtasar beyanname vermediği tesbit edilen mükellef adına re'sen takdir yoluyla salınan gelir (stopaj) vergisi ile kaçakçılık cezasını; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun (2772 sayılı kanunla değişik) 98. maddesinde, aynı Kanun'un 94. maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmaya zorunlu olanların, bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri, ertesi ayın 20. günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun.yapıldığı yerin bağlı olduğu Vergi Dairesi'ne bildirmeye mecbur olduklarının hükme bağlandığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30/1. maddesinde de, vergi beyannamelerinin kanuni sürenin sonundan başlayarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olmasının re'sen takdir nedeni olduğunun açıklandığı, mükellef işyerinde bir işçi çalıştırdığım ve buna ilişkin muhtasar beyannamesin! verdiğini iddia etmekte ise de, işyerinde 07.09.1983 tarihinde mükellef ve üç işçisinin imzası altında düzenlenen yoklama fişinden, mükellefin 01.01.1983 tarihinden itibaren sekiz işçi çalıştırdığının tespit edildiği; daha sonra 29.11.1983 tarihinde düzenlenen ve mükellef vekilince imzalanan 1983 Mart ayında işçi çalıştırmadığı yolunda tutulan tutanağın, ilk yoklama fişini ortadan kaldırmayacağı bu nedenle, Takdir Komisyonu kararı uyarınca ihtilaflı dönemde sekiz işçi çalıştırıldığı gerekçesiyle, vergi aslım aynen, kaçakçılık cezasını ağır kusura çevirmek suretiyle değişiklikle tasdik eden Vergi Mahkemesi kararının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca kesilen kaçakçılık cezasının kanuna uygun olduğu, iki ayrı tarihte düzenlenen tutanakların birlikte değerlendirilmediği ve objektif davranılmadığı iddialarıyla bozulması talebine ilişkindir. Taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.