|
|
Dairesi
Defterlerindeki noter tasdikinin sahte olduğu sabit bulunan şirketçe verilen faturalara dayanılarak yapılan ihracatın gerçek olmadığı; dolayısıyla, iade olunan katma değer vergisinin geri istenilmesinde isabetsizlik olmadığı hk.
|
|
|
Karar No
1988/615
|
|
|
Esas No
1987/1686
|
|
|
Karar Tarihi
07-03-1988
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
Defterlerindeki noter tasdikinin sahte olduğu sabit bulunan şirketçe verilen faturalara dayanılarak yapılan ihracatın gerçek olmadığı; dolayısıyla, iade olunan katma değer vergisinin geri istenilmesinde isabetsizlik olmadığı hk. 1985 Mayıs döneminde ihraç edilen malların alımı sırasında ödenen ve avans olarak yükümlü şirkete iade edilen katma değer vergisinin, ihracatın gerçek olmadığının inceleme raporu ile tespiti nedeniyle kaçakçılık cezalı olarak geri istenilmesi üzerine açılan davayı; uyuşmazlığın ihtilaflı dönemde ihracat istisnası nedeniyle iade edilen katma değer vergisinin, yükümlü şirketin ihraç ettiği malı aldığı alt firmaların paravan olduğu ve gerçekte imal edilen bir mal olmadığı gibi mal alımı nedeniyle ödenmiş bir katma değer vergisi de bulunmadığının inceleme raporu ile tespiti üzerine iade edilen verginin kaçakçılık cezası ile birlikte istenmesine ilişkin olduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinde; ihracat teslimlerinin bu vergiden müstesna olduğu, 12. maddede; teslimin yut dışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın T.C. Gümrük hattından geçerek bir dış ülkeye vasıl olması gerektiğinin hükme bağlandığı ve aynı Kanun’un 32. maddesinde ise; vergiden istisna edilmiş işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer matrahından indirileceği, vergiye tabi işlemin bulunmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması halinde indirilemeyen katma değer vergisinin işlemi yapanlara iade edileceğinin belirtildiği, bu hükümlerin birlikte incelenmesinden; ihracatı teşvik amacı ile ihracatı yapanların ihraç ettikleri malları temin ederken, bizzat ödemiş oldukları katma değer vergisinin ihracatın gerçekleşmesinden sonra iade edilmesinin amaçlandığı, olayda; ihracatçı firmanın ihraç ettiğini ileri sürdüğü malları temin ederken katma değer vergisi ödemiş olup, olmadığının inceleme elemanınca araştırıldığı ve düzenlenen inceleme raporunda; yükümlü şirketin, ihtilaflı dönemde ihraç ettiği 833.667.400 lira tutarındaki malın tamamım ’B Deri Konfeksiyon .....’ firmasından satın alarak 83.415.389 lira katma değer vergisi ödediği adı geçen satıcı firmanın imalatçı olmayıp, ihraç konusu malı piyasadan temin eniği, ancak; alt kademede yer alan firmaların gösterilen adreslerinde bulunamadığı, dolayısıyla ihraç konusu malların üretim mevcudiyetinin tespit edilemediği, mal alışların in sadece belgeler üzerinde göründüğü buna karşılık fiili bir mal harekelinin bulunmadığının saptandığı, ihracatçı firmaya mal satan firmanın ve onun altında yer alan diğer satıcı firmanın katma değer vergisi beyannamelerindeki indirimler nedeniyle ödenecek katma değer vergisi kalmadığı yada çok az miktarlarda bulunduğunun tespit edildiği, bu durumda; yurt içi satıcı firmanın, ihracatçı firmaya (yükümlü şirkete) mal satışının yükümlü şirketinde bu satıştan dolayı katma değer vergisi ödediği hususunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle; evvelce iade edilen verginin, kaçakçılık cezalı olarak yükümlü şirketten istenilmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı, gerekçesiyle redderek tarhiyatı onayan Vergi Mahkemesi kararının; ihracatın fiilen gerçekleştirildiği ve 3065 sayılı Kanun’un 11, 12 ve 32. maddeleri uyarınca, malın temininde ödenen katma değer vergisinin iade yoluyla alınmasına hak kazanıldığı, gümrük çıkış beyannameleri ve gümrük mevzuatıyla’ ilgili her türlü belgenin ihracatın gerçekleştirildiği açık olarak kanıtlayacak nitelikte olduğu, yurt içi satıcı firmadan mal alışlarının faturalı olduğu ve defter kayıtlarında yer alan bu faturada katma değer vergisi ödendiğinin sabit bulunduğu, kendilerinin muhatap olduğu satıcı firmanın bu malı hangi alt firmalardan ve ne şekilde temin ettiği hususunun kendilerince bilinemeyeceği ve bu hususun şirketlerini sorumlu kılmayacağı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.
|
|