Danıştay Üçüncü Daire
Yaş meyve ve sebze komisyoncularının üreticiden komisyoncu sıfatıyla aldıkları tarımsal ürün bedellerinden gelir vergisi kesintisi yapmaları gerekir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2361 sayılı Kanun’la değişik, olay tarihinde yürürlükte olan 94. maddenin 1. fıkrasında; kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticari şirketler, dernekle, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarım bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerdeki ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar hükmü yer almış, aynı maddenin müteakip 12. bendinde ise; zirai kazanç ölçülerini tespiti eden kararnamelerde yer alan zirai ürünlerin alış bedeli üzerinden stopaj yapılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden; müstahsilden zirai ürün alınması halinde, ürün bedellerinin ödenmesi sırasında, ürün alış bedeli üzerinden ödemeyi yapan tarafından stopaj yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Olayda; üretici tarafından gönderilen kayısıların komisyoncu sıfatıyla tüccarlara satıldığı, kayısıların satılması sırasında alıcıya komisyoncu faturası düzenlendiği, bu faturada ürün bedeli, nakliye, hamaliye gideri ve ayrıca komisyon tutarının gösterildiği; faturada gösterilen bedellerin tamamının komisyoncu tarafından tahsil edildiği, tahsil edilen bedelden nakliye, hamaliye, komisyon tutarı düşülerek kalan meblağın üreticiye ödendiği ve bu ödeme ile ilgili olarak ayrıca kayısının sahibine Emtia Satış Tasfiye Faturası adı altında bir belge verildiği, bu belgede ürün bedeli, nakliye, ardiye giderleri ve komisyon tutarlarının gösterildiği; komisyoncunun hem alıcı hem satıcıdan komisyon aldığı, ürün bedelim’ önce alıcıdan tahsil ettiği sonra ürün sahibine ödediği; bu şekilde yapılan kayısı satışları ile ilgili olarak gerek alıcı gerekse ürün sahibi tarafından düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmadığı, alıcı adına düzenlenen komisyon faturası alıcının emtia alışım belgelendirdiği bir belge, Emtia Satış Tasfiye Faturası ise kayısı sahibinin satış hasılatım belgelendirdiği bir belge olarak kullanıldığı; kayısı sahibinin alıcıyı, alıcının da satıcıyı bilmediği, aralarında bağlantı kurulmadığı, alım satım faaliyetinin tamamen bağlantı kurulmadığı, alım satım faaliyetinin tamamen komisyoncu tarafından yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Yasanın yukarıda açıklanan hükmü uyarınca; zirai ürün alış bedelleri üzerinden vergi tevkif etme sorumluluğu hesaben veya naklen ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapana ait olduğuna göre; komisyoncu tarafından yapılan zirai ürün satışlarında üreticiye ürün bedeli komisyoncu tarafından ödenmekte olduğundan; ödemeyi yapan sıfatıyla stopaj yapma sorumluluğu komisyoncuya ait bulunmaktadır. Bu bakımdan Vergi Mahkemesi’nce davacının stopaj yapma sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatın terkinine karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi temyiz isteminin kabulüne... Vergi Mahkemesi kararının, davacının esasa ilişkin iddialarının incelenerek sonucuna göre yeniden karar verilmek üzere bozulmasına... oyçokluğuyla karar verildi.