Dairesi
GVK’nun yürürlükten kalkan 80/7. maddesinde öngörülen sürenin hesabında, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihin değil, taşınmazın tapuya tescil edildiği tarihin esas alınmasının gerektiği hk.
Karar No
1988/406
Esas No
1986/1926
Karar Tarihi
29-01-1988

Danıştay Dördüncü Daire

GVK’nun yürürlükten kalkan 80/7. maddesinde öngörülen sürenin hesabında, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihin değil, taşınmazın tapuya tescil edildiği tarihin esas alınmasının gerektiği hk. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 80. maddesinin 7 numaralı bendinde satın alınan inşa edilen veya trampa suretiyle iktisap olunan gayrimenkullerin gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil gayrimenkul olarak tescil edilen hakların gemi ve gemi paylarının alım inşa ve trampa tarihlerinden başlayarak dört yıl içinde satılmaları trampa veya istimlak edilmeleri halinde^ elde edilen ve bir takvim yılı içinde 10.000 lirayı aşan kazançların arızi kazanç olarak vergiye tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Gayrimenkul mülkiyetinin iktisabım düzenleyen. Medeni Kanun’un 633. maddesinde gayrimenkul mülkiyetim iktisap için tapu sicilinde kaydın şart olduğu belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, yükümlünün 1024 parsel numaralı 35.000 m’’lik araziyi ......... ve müştereklerinden 8.7.1969 gün ve 969/438439 sayılı yine 14.7.k1969 gün ve 969/481 sayılı ..... Noterliği’nce tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine göre satın aldığı ancak sözkonusu gayrimenkulun Hazine ile ihtilaflı olması nedeniyle tapuya tescilin 18.6.1975 tarihinde gerçekleştirildiği, aynı gayrimenkulun 30.000 m2’sini 5.4.1978 gün ve 75 sayı ile 55 Deniz Sahil Yapı Kooperatif ine 900.00 lira bedelle satıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda gayrimenkulun 1975 yılında tapuya tescil edildiğinden kuşku bulunmamaktadır. iktisap tarihinden itibaren dört yılı içinde satıldığı sabit olan gayrimenkulun satışından elde edilen gelirin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükmü karşısında vergilendirilmesi gerektiğinden, inceleme elemanınca taşınmazın alış masraflarının da ilavesiyle bulunan alış bedelini teşkil eden 34.980 lira ile satış bedeli olan 900.000 lira arasındaki fark olan 865.920 liradan 10.000 liralık istisnanın tenzili suretiyle bulunan vergiye tabi matrah 855.920 lira olup, ihtirazi kayıtla beyan edilen matrah arasındaki farkı teşkil eden (855.920 818.560) = 37.360 lira üzerinden ikmalen salınan vergilerde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, olayda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesinde 9 bent halinde kaçakçılık sayılan haller sözkonusu olmadığından tarhiyata kusur cezası uygulanması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin kısmen kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, vergi aslının aynen onanmasına kaçakçılık cezasını kusur cezasına çevrilmesine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı