Danıştay Yedinci Daire
Anonim şirketin kurucu üyeleri kanuni temsilci sayılmaz. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde; Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yönünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi alacakları kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır denilmektedir. Anılan madde hükmü kanuni temsilcilerin sorumluluğunu düzenlemiştir. Oysa; .............. A.Ş.'nin............ San. Tic. A.Ş.'nin kurucu üyesi olduğu kanuni temsilci olmadığı ihtilafsızdır. Bu durumda ......... A.Ş.'ne ait vergi borcunun ............. A.Ş.'den istenmesi mümkün değildir. Kaldı ki anılan 10. madde hükmüne göre kanuni temsilcilerin sorumlu olabilmesi için de şirketin mal varlığının bulunmaması vergi ödevlerinin kasıt ve ihmalleriyle yerine getirilmemiş elması halinin mevcut olması gereklidir. Olayda idarece bu konuda yapılmış herhangi bir tesbit yoktur. Dolayısıyla Vergi Usul Kanunu'nun 10. madde hükmünün olaya ve........ A.Ş.'ne uygulanması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine ...... Vergi Mahkemesi kararının onanmasına oybirliğiyle karar verildi.