Dairesi
Yasal temsilcilerin, şirketlerin ödenmeyen vergi borçları nedeniyle şahsen sorumlu tutulabilmeleri, şirket tüzel kişiliğinden vergi alacağının tahsili olanağı kalmadığı ve temsilcilerin ödevlerini kasıt veya ihmal sonucu yerine getirmediklerinin saptanmış olması koşuluna bağlıdır. Uygulamada bu iki
Karar No
1988/2558
Esas No
1987/5627
Karar Tarihi
17-06-1988

Danıştay Üçüncü Daire

Yasal temsilcilerin, şirketlerin ödenmeyen vergi borçları nedeniyle şahsen sorumlu tutulabilmeleri, şirket tüzel kişiliğinden vergi alacağının tahsili olanağı kalmadığı ve temsilcilerin ödevlerini kasıt veya ihmal sonucu yerine getirmediklerinin saptanmış olması koşuluna bağlıdır. Uygulamada bu iki koşulun birlikte gerçekleşmiş olması durumu esas alınır. Uyuşmazlığın esası, anonim şirketlerin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarından dolayı bu şirketler adına düzenlenen ödeme emirlerinin dava açılmamak suretiyle kesinleşmesinden sonra Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi hükmü uyarınca söz konusu kamu alacaklarının şirket yönetim kurulu üyelerinin varlıklarından alınmasını teminen sözü edilen kişiler adına ödeme emri düzenlenmeksizin doğrudan şahsi malları üzerine haciz konulup konulamayacağına ilişkindir. Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacakları kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır hükmü yer almıştır. Bu hükme göre yasal temsilcilerin şirketlerin ödenmeyen vergi borçları nedeniyle şahsen sorumlu tutulabilmeleri, şirket tüzel kişiliğinden vergi alacağının tahsili olanağının kalmadığı ve temsilcilerin maddede belirtilen ödevleri kasıt veya ihmal sonucu yerine getirmediklerinin saptanmış olması koşuluna bağlıdır. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmemiş olması durumunda şirket varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi alacaklarının yasal temsilcilerin kişisel varlıklarından alınmasına olanak bulunmamaktadır. Bu itibarla, yukarıda bahsi geçen iki koşulun birlikte gerçekleştiğim öne süren idarenin şirket varlığından tamamen veya kısmen alamadığı vergi alacaklarım, yasal temsilcilerin kişisel varlıklarından alabilmek için, sözü edilen kişiler adına ödeme emri düzenleyerek tebliğ etmesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 55. maddesi uyarınca 7 gün içinde sorumlu tutuldukları vergi borçlarım ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunu bildirmesi gerekir. Zira, yasal temsilcilerin, idarenin iddialarına karşın, takibe konu vergi borçlarının şirket tüzel kişiliğinden tahsiline olanak kalmadığının henüz ortaya çıkmış olmadığı ve böyle bir durum saptanmış olsa bile kendilerinin bu hususta kasıt veya ihmallerinin bulunmadığına ilişkin savlarla doğruluğunun anlaşılması halinde, kişisel varlıklarından, şirket varlığından alınmayan vergi alacaklarının tahsil edilmesi söz konuşu olamayacaktır. Aksine bir düşüncenin kabulü ile, vergi borcunu ödemek zorunda olduğu, idarece ileri sürülen yasal temsilciler adına ödeme emri düzenlemeksizin ve böylelikle sözü edilenlere vergi borcunun ödenmesinden sorumlu olmadıklarının belirlenmesi konusunda dava açma hakkı tanınmaksızın doğrudan varlıkları üzerine haciz konulması halinde hak arama özgürlüğüne ilişkin anayasal esaslar ihlal edilmiş olacağı gibi, kamu alacaklarının tahsilinde izlenecek usullere ilişkin kuralları belirleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un temel ilkeleri ve takip usulünün de dışına çıkılmış olacaktır. Diğer taraftan, şirketin ödenmeyen vergi borcundan kasıt ve ihmali sebebiyle sorumlu olduğu idarece ileri sürülen yasal temsilcilerin, kendilerine ödeme emrinin tebliği üzerine bu hususu kabullenmek suretiyle dava açmaksızın söz konuşu vergi borcunun yasal süre içinde ödemeleri halinde şahsi malları üzerinde haciz uygulamasına gerek kalmayacağı açıktır. Bu nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, işlemin iptaline, oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı