Danıştay Dördüncü Daire
Beyannamenin yasal çerçeve ve süresinde verilmemesinden kaynaklanan, usul noksanlığından dolayı, yasal sürede ödenen vergiye, vergi ziyaından söz edilerek ceza uygulanamaz. Süresinde beyanname verilmediğinden dolayı yükümlü kurum adına kesilen kaçakçılık cezasını kusura çevirerek değişiklikle onayan vergi mahkemesi kararı, temyizin konusunu oluşturmaktadır. Uyuşmazlık konusu olayda, yükümlü kurumun, 1984 Aralık ayma ait muhtasar beyannameyi adi posta île vergi dairesine gönderdiği ancak kaybolduğu, hesaplananı vergilerin de yasal ödeme süresi içinde ve 21 Ocak 1985 tarihinde T.C Ziraat Bankası'na ödendiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 22. maddesinde verginin tahakkukunun, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmemesi gereken bir safhaya gelmesi olduğu, 341. maddesinde de vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesin! ifade ettiği yolundaki hükümlere yer verilmiştir. Anılan yasa hükümlerine göre tahakkuk, verginin ödenmesin! sağlamaya yönelik bir işlemdir. Hadisede, tahakkuk için öngörülen yasal sürede vergi ödendiğine göre, tahakkuktan beklenen maksadın hasıl olduğunun kabulü gerekir. Bu bakımdan, beyannamenin yasal,çerçevesinde ve süresinde verilmemesinden kaynaklanan usul noksanlığından dolayı ortada Vergi ziyaı bulunduğu kabul edilemeyeceğinden kesilen kaçakçılık cezasında ve bu cezayı kusura çeviren Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Vergi Dairesi temyiz isteminin reddine, yükümlü kurum temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozularak kesilen cezanın terkinine oybirliğiyle karar verildi.