Danıştay Üçüncü Daire
Birbirinden ayrı usulsüzlük oluşturan inceleme elemanına işletme defteri ibraz etmeme eylemi ile envanter çıkarmama eylemi için ayrı ceza kesilmesinde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, defter ibraz etmeyen ve envanter çıkarmadığım beyan eden mükellef adına kesilen usulsüzlük cezalarına karşı açılan davayı, kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının; envanter çıkarmama sebebiyle kesilen usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin kısminin temyizen bozulmasına ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 186. maddesinde; envanter çıkarmak; 'bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları tartmak ve değerlendirmek suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir' şeklinde tarif edilmiştir. Böylece envanter kayıtları, mükelleflerin yıl içinde satın aldıkları emtianın ne kadarım satıp, ne kadarının diğer yıllara devrettiğin! gösteren ve dolayısıyla yıl matrahının saptanmasında etkili olan kayıtlardır. Nitekim aynı Kanun'un 195. maddesinde de; işletme hesabı esasına göre defter tutanlardan emtia üzerine iş yapanların, emtia envanteri çıkarmaya mecbur oldukları ve emtia envanterinin muamelelere ait kayıtlarla karıştırılmamak şartiyle yeniden işe başlama halinde işletme defterinin baş taratma, müteakiben de her hesap dönemi kapandıktan sonra muamele kayıtlarım takip eden sayfalara yazılacağı, isteyenlerin ise aynı bir envanter defteri tutabilecekleri açıklanmış bulunmaktadır. Yukarıda yer alan hükümlerden anlaşıldığı gibi envanter, bilanço günündeki mevcutların tespit ve değerlendirmesi olduğu cihetle, hesap döneminin sonunda çıkarılması gerekmektedir. Bu durumda hesaplarım takvim yılı esasına göre tutan işletmeler takvim yılının son günü, istemleri üzerine kendilerine Maliye Bakanlığı'nca özel hesap dönemi tanınan mükelleflerin özel hesap döneminin kapatıldığı son gün, işi bırakma halinde ise işin bırakıldığı tarih itibariyle envanter çıkarmaları gerekmektedir. Diğer tarttan; 213 sayılı Kanun'un 139. maddesinde, vergi incelemelerinin, incelemeye tabi olanın işyerinde yapılacağı, usulsüzlük dereceleri ve cezalarının açıklandığı, 352. maddesinde ise, bu kanuna göre tutulması mecburi defterlerin tutulmamış olması, defter kayıtlarının ve bunlarla ilgili vesikaların olağan bir vergi incelemesi yapılmasına imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması hali ile bu kanuna göre tutulması mecburi vesikalarla evrakın yetkili memurlar tarafından istenildiği halde ibraz edilmemesi halleri 1. derece usulsüzlükler arasında sayılmıştır. Bu maddede sayılan haller ayrı ayrı fiiller olduğundan her bir fiilin meydana gelmesi halinde ayrı ayrı ceza kesilmesi gerektiği açıktır. Uyuşmazlık konusu olayda, mükellef 07.01.1987 tarihli inceleme sırasında, inceleme elemanına işletme defterini ibraz etmediği gibi envanterini çıkarmadığım da açıkça belirttiği cihetle, defter ibraz etmeme fiilinden ayrık tutulmak suretiyle envanter çıkarmama nedeniyle idarece usulsüzlük cezası kesilmesi yukarıda açıklanan kanun hükmü gereğidir. Açıklanan sebeplerle Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün Temyiz isteminin kabulü ile Vergi Matı' kemesi kararının envanter çıkarmama sebebiyle kesilen usulsüzlük cezasına ilişkin kısminin bozulmasına ve 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mükellef davasının reddine oybirliğiyle karar verildi.