Danıştay Yedinci Daire
Beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde tahakkuk fişinin mükellefe tebliği şart olmaz, ödeme için tahakkuk fişinin düzenlenmesi yeterlidir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 28. maddesinde beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde de tahakkuk fişi kesilir. Bu takdirde tahakkuk fişinin mükellefe verilecek nüshası kapalı bir zarf içinde mükellefin beyannamede gösterdiği adrese gönderilir ve fişin dairede kalan nüshasına posta zimmet defterinin tarih ve numarası işaret olunur denilmiş, 93. maddesinde, tahakkuk fişi dışındaki vergilendirme ile ilgili belgelerin ilmühaberli olarak tebliğ edileceği öngörülmüş, 111. maddesinde ise beyannamenin posta ile gönderilmesi halinde beyan edilen vergi tahakkuk işleminin bitmesi beklenmeksizin vadesinde ödenir hükmü yer almıştır. Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden posta ile gönderilen beyannameler üzerine kesilen tahakkuk fişinin ilmühaberli olarak değil normal posta usulüyle yükümlüye gönderileceği, bu hususta 213 sayılı Kanun'un tebliğ ile ilgili 93 109. maddelerinin uygulanmayacağı, sonuç olarak da, tahakkuk fişinin düzenlenmesinin tahakkuk muamelesinin tamamlanması için yeterli olduğu, bu fişin mükellefe ayrıca tebliğine ihtiyaç bulunmadığı dolayısı ile de verginin vadesinde ödenmesinin zorunlu olduğu ortaya çıkmaktadır. Nitekim, 28. maddede, gönderilir sözcüğünün kullanılmağı' da bu hususları doğrulamakta ve tebliğe gerek görülmediğini göstermektedir. Olayda da, beyannamenin posta ile gönderildiği ve vergi dairesince tahakkuk fişinin düzenlenmesi suretiyle tahakkuk muamelesinin de tamamlandığı anlaşıldığından, süresi içinde ödenmeyen verginin tahsili amacı ile düzenlenen ihtilaf konuşu ödeme emrinin, mahkemece yazılı gerekçe ile iptal edilmesinde hukuki bir isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne oyçokluğu ile karar verildi.