Danıştay Dördüncü Daire

Kıdem tazminatı nedeniyle ödenen temerrüt faizi menkul sermaye iradı olarak kabul edilemez. Yükümlü adına 1986 takvim yılı için salınan gelir vergisini, olayda 27.10.1983 gün ve 7242 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla bütün aktif ve pasifleriyle T.C. Ziraat Bankası’na devr olunan istanbul Bankası, Odibank ve Hisarbank mensuplarından T.C. Ziraat Bankası’nda görev alanlara devr olunan bankalarda geçen hizmetleri için kıdem tazminatı ödenmesi sebebiyle bu personelden bir kısminin iş mahkemelerinde Ziraat Bankası aleyhine dava açtıkları ve bu davalarda kıdem tazminatının, davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faizin ile birlikte davacılara ödenmesine hükmedilmesi ve mahkeme kararlarının da Yargıtay’ca onanması üzerine, anılan bankaca, aynı durumda olup da banka aleyhine dava açmayan personel hakkında da mahkeme kararları ve 1475 sayılı iş Kanunu’nun 14. maddesinin 11. fıkrası esas alınmak suretiyle uygulama yapıldığı ve devrolunan bankalarda geçen hizmet süreleri karşılığı olan kıdem tazminatları yanında, ödemedeki gecikme süresi için bankalarca mevduata ödenen en yüksek faiz hesaplanmak suretiyle ödendiği, aynı uygulamaya tabi tutulan yükümlünün de kendisine ödenen faizle ilgili olarak ihtizari kayıtla verdiği gelir vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi, damga vergisi ve fonların davanın konusunu oluşturduğu, yükümlüye, iş mahkemesi kararları ve 1475 sayılı iş Kanunu’nun 14. maddesinin 11. fıkrasının kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim, gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduatta uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder’ şeklindeki hükmü gözönüne alındığında.ödenen faizin bir borç verme akdinden değil, kıdem tazminatı verilmemesi, nedeniyle yükümlünün uğradığı zararın tazminini amaçlayan bir temerrüt faizi niteliğini taşıdığı, dolayısıyla gelir vergisine tabi olmaması gereken sözkonusu faizin Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesinin 2. fıkrasının 6. bendi kapsamına alınarak vergilendirilmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle terkin edip, ödenmiş bulunanların ret ve iadesine arar veren Vergi Mahkemesi kararının; Vergi Dairesinin, sözkonusu tazminatlarla birlikte ödenen faizin menkul sermaye iradı kapsamında olduğu, yükümlünün beyan ettiği matrah üzerinden yapılan tarhiyata dava açamayacağı iddiasıyla bozulması isteğinin reddine oybirliğiyle karar verildi.