Danıştay Üçüncü Daire 

Geliri eşi tarafından aile reisi beyannamesine dahil edilerek beyan olunan davacının yasal süresinin sonundan başlıyarak onbeş gün içinde beyannamesini vermediğinden dolayı dönem matrahı re'sen takdir olunamaz. Uyuşmazlık, köyde tekel maddeleri satıcılığı yapan davacının 1980 takvim yılma ilişkin kazancım beyan etmediğinden bahisle adına re'sen salınan gelir ve mali denge vergileri ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açtığı davayı kaçakçılık cezası yönünden kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi karannın vergi aslına ilişkin kısminin temyizen bozulması istemine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasının 1. bendinde vergi beyannamesinin kanuni sürenin sonundan başlayarak 15 gün geçtiği halde verilmemesi matrahın re'sen takdirini gerektiren durum olarak kabul edilmiş olup 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 93. maddesinde de, tam mükellefiyette eşlerin velayet altındaki çocukların yıllık beyanname ile verilmesi icabeden gelirlerinin aile reisi tarafından tek beyanname ile bildirileceği öngörülmüştür. Temyiz dilekçesine ekli bulunan belgelerden, davacının anılan yılda 12.680, lira net karı bulunduğu, bu karının eşi tarafından 5.752,15 liralık kendi kan ile birlikte 29.3.1981 gününde beyan edilerek hesaplanan vergilerinin 28.1.1981 gününde 2801 sayılı Kanunun 2. maddesinden yararlanılmak suretiyle ödendiği anlaşılmış bulunmaktadır. Bu durum karşısında, davaya konu re'sen tarh ve ceza kesme işlemlerinin dayanağı olarak gösterilen beyanname verilmemesi hali gerçek olmadığından, ortada re'sen takdire gidilerek tarh yapılmasını gerektirecek neden de bulunmamaktadır. Açıklanan sebeple Vergi Mahkemesi karannın temyize konu hüküm fıkrasının bozulmasına ve 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dava konuşu tarh işleminin iptaline, oybirliğiyle karar verildi.