Danıştay Üçüncü Daire
VUK'nun 94. maddesinin son fıkrası uyarınca yapılacak tebliğlerde, tebliğ zarfının üzerinde, tebliği imzası karşılığında alan kişinin kimliğinin de yazılı olması gerekmekte; imza sahibinin kimliğinin yazılı olmaması halinde, imzanın muhataba veya yetkili adamına, memur ya da müstahdemine ait olup olmadığı imza istiktabı suretiyle tesbit edilecektir. Uyuşmazlık, davacı adına, 1983 takvim yılı için, Takdir komisyonu kararma dayanılarak re'sen salınan gelir vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı süre aşımı sebebiyle incelemeksizin reddeden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesinin 1. fıkrasında; tebliğin mükelleflere, bunların kanunî temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, aynı maddenin son fıkrasında da; kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerinde memur ya da müstahdemlerinden birine (muhatap yerine bu şekilde tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması koşuluyla) tebligat yapılabileceği öngörülmüştür. Bu hükümlere göre, tebligatın tebellüğe yetkili kişilere yapıldığının kanıtlanabilmesi için, tebliğ evrakında imzası bulunan kişinin kimliğinin de yazılı bulunması zorunludur. Olayda, davaya konu vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliğine dair evrakta, imza dışında tebellüğ edenin kimliğin! belli edecek bir açıklama ya da işaret bulunmadığı (bizzat veya kendisine gibi) anlaşıldığından, dava konusu işlemlerin davacıya ya da yukarıda açıklanan 94. maddede tebellüğe yetkili oldukları belirtilen kişilere tebliğ edilip edilmedikleri hususu, . gerekiyorsa imza istiktabı yaptırılmak suretiyle araştırılmadan davanın süre aşımı sebebiyle Incelenmeksizin reddinde isabet görülmemiştir. Bu nedenle, Vergi Mahkemesinin temyize konu kararının söz konusu inceleme yapılarak yeniden karar verilmek üzere bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.