Danıştay Üçüncü Daire
Vergi kaybına yol açan bir olayda, mükellef davranışlarının kaçakçılık ya da ağır kusur halini oluşturacak nitelikte bulunmaması durumunda, kusur cezası kesilmesi gerekir. Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararının vergi aslına ilişkin kısmı aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup tarafların temyiz istemlerine ilişkin dilekçelerinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bu kısminin bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından tarafların temyiz istemlerinin reddi ile mezkur kararın vergi aslına ilişkin kısminin onanmasına, Temyize konu Vergi Mahkemesi karannın vergi cezası ile ilgili hüküm fıkrasına gelince, Olayda, vergi matrahının 23 sayılı Kanun'un 30. maddesinin 4. bendinde yazılı nedenle takdiri yoluna gidilerek saptanan matrah farkının 344. maddesinin 8. bendinde yazılı hadleri aşması karşısında mükellef adına kaçakçılık cezası kesildiği anlaşılmıştır. Kaçakçılık cezası kesilmesine ilişkin idari işlemin hukuka uygunluğunun denetlenebilmesi, ceza kesme işlemine dayanak alınan halin oluşup oluşmadığının saptanmasına bağlı olup olayda ise bu denetimin yapılabilmesi, takdir verilerinin değerlendirilmesini ve matrah farkının bulunuş biçiminin araştırılmasını, böylece eylemin kaçakçılık hali oluşturup oluşturmadığının saptanmasın! gerektirmiştir. Bu amaçla yapılan değerlendirmede ise, vergi kaybına yol açılan bu olaydaki yükümlü davranışlarının kaçakçılık hali oluşturacak nitelikte bulunmadığı ve ağır kusur halinde oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Vergi Usul Kanunu'nun 348. maddesinde, kaçakçılık ve ağır kusur sayılan haller dışında herhangi bir suretle vergi kaybına yol açılması kusur olarak tanımlandığı ve yükümlünün uyuşmazlık yılında vergi kaybına yol açan eylemi de yukarıda belirtilen nedenlerle kaçakçılık veya ağır kusur cezası kesilmesini gerektiren eylemlere uymadığı cihetle olayda kusur cezası kesilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle kararın cezaya ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davanın kusur cezasına ilişkin kısminin reddine, bu miktarı aşan cezanın iptaline oyçokluğuyla karar verildi.