Danıştay Üçüncü Daire
İşletmenin aktifinde kayıtlı olmayan taşıt araçlarına ait giderler ariyet sözleşmesine istinaden gider yazılabilmesi, araçların yalnızca işletmede kullanılması durumunda mümkündür. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 40. maddesinin 2361 sayılı Kanunun 29. maddesiyle değişik 6. fıkrasında, 'işletmeye dahi! olup sadece işte kullanılan taşıtların amortismanları ile giderlerin tamamının' safi kazancın tesbitinde gider olarak indirilebileceğinin hükme bağlandığı, olayda giderleri adi ortaklığa ait yevmiye defterine kaydedilen arabaların işletmenin aktifinde kayıtlı olmadığı, bu durumda yasa maddesi uyarınca sözkonusu taşıtlara ait giderlerin işletme gideri olarak kabul edilemeyeceği, diğer taraftan bu taşıt sahipleri H.Y. ve S.Y. ile ariyet sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme uyarıca araç masraflarının 193 sayılı Kanun'un 40. maddesinin 1. fıkrası uyarınca gider kaydedildiği iddia edilmiş ise de, taşıtların sadece ticari işte kullanılması halinde bunlara ait giderlerin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesinin mümkün olduğu tarhiyata dayanak alınan tutanakta, 'özel vasıtaların işlerinde de kullandıklarından gideri defterlerimize kaydettik' ifadesinin yer aldığı, bu ifadenin vasıtaların salt işte kullanılmayıp özel işlerde de kullandıklarım doğrular nitelikte olduğu, yine aynı tutanakta ariyet sözleşmesinin şifahi olarak yapıldığı ifade edilmesine ve yazılı bir sözleşme inceleme elemarı ibraz edilmemesine karşın dava dilekçesine 1.11.1983 1.1.1983 tarihlerinde düzenlenmiş iki adet sözleşme fotokopileri eklenerek, bu sözleşmeler uyarınca nakil vasıtalarına ait masrafların gider kaydedildiği ileri sürülmüş olup, bunların 25.3.1986 tarihinde yapılan inceleme sırasında sözleşmenin şifahi olduğu söylenmeden inceleme elemanına ibraz edilmesinin gerektiği, tarafları baba oğul ve ortak kardeş olan bu sözleşmelerin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, 'Ariyet sözleşmesi her ne kadar yazılı şekil şartına bağlı bir sözleşme değilse de, böyle bir sözleşmeye istinaden masrafların deftere gider olarak kaydedilebilmesi için vasıtaların münhasıran işletmede kullanılması şahsi işlerde kullanılmamasının gerektiği, olayda vasıtaların şahsi işlerde de kullanıldığı, emtia alışlarına ait nakliye ücretlerinin de zaten gider yazıldığının inceleme raporu ile tesbit edildiği gerekçesiyle reddederek tarhiyatı tasdik eden Vergi Mahkemesi kararının; vasıtaları başka işle iştigal etmediklerinden özel işlerde kullanılmalarının mümkün olmadığı, tutanağında yanlış anlamaya meydan verecek şekilde düzenlendiği ileri sürülerek bozulması isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.