Dairesi
Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıfların muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar kanun ve tüzük hükümlerinde belirtilir. Maliye Bakanlığı'nca düzenlenemez.
Karar No
1988/148
Esas No
1987/3770
Karar Tarihi
13-01-1988

Danıştay Dördüncü Daire

Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıfların muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar kanun ve tüzük hükümlerinde belirtilir. Maliye Bakanlığı'nca düzenlenemez. 11.12.1985 günlü ve 18995 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 3239 sayılı Kanun'un 73. maddesiyle, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun, kurumlar vergisi muaflığından yararlanacak kurumları belirtilen 7. maddesinin 15 numaralı bendi değiştirilmiş ve kurulduktan sonra Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşların vergi muafiyetinden yararlanma ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar, usul ve esasların Maliye Bakanlığı'nca belirleneceği, hükmü getirilmiştir. Bu hükmün Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer almış olmasının, 903 sayılı Kanun'un yukarıda sözü edilen 6. maddesiyle öngörülen ve Danıştayın incelenmesinden geçerek Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren Tüzük hükümlerin! ortadan kaldırıcı bir niteliği yoktur. Zira, Kanunların emrettiği hususları düzenlemek veya uygulanmasını göstermek üzere Bakanlar Kurulu'nca çıkarılacak Tüzük Hükümlerinin, Maliye Bakanlığı'nca kullanılmak üzere verilen bir yetkiye zımmen yürürlükten kaldırılmış sayılmasını düzenleyici tasarrufların çıkışı, yürürlüğe konulmuş usulü içerisinde kabul etmek hukuken mümkün değildir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun değişik 7/15. maddesinde, Maliye Bakanlığı'na verilen yetki, sadece kurumlar vergisi muafiyeti ile ilgili olup, ancak, kurumlar vergisi muafiyeti tanınması için yapılacak başvurunun mercii ve şekline ilişkin olabilir. Bu konuların dışında, tüm vergi çeşitlerin! içeren bir düzenleme yapılması, idarenin yetkisini aşması anlamına geleceği gibi, Anayasamızın vergi, resim, harç ve mali yükümlülüklerin, muaflık istisna, indirim oranlarına ilişkin hükümlerinde Kanun'un belirttiği yukarı ve aşağı hadler içerisinde değişiklik yapmak yetkisinin Bakanlar Kurulu'na verilebileceği yolundaki 73. maddesine de aykırılık teşkil eder. Buna rağmen, Maliye Bakanlığı'na verilen bir yetki ile bu Bakanlıkça çıkarılan usul ve esaslarda, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan Vakıflar Hakkında Tüzükte belirlenen hususlara tamamen aykırı olarak ve Tüzükte yer almayan yararlanma koşullarının öngörülmüş olması yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı bulunmaktadır. Nitekim dava konuşu edilen Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar ile Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinde Bulunan Kurum ve Kuruluşlara Vergi Muafiyeti Tanınması ile ilgili Usul ve Esasların 1/d maddesinde 'Vakıf resmi senedinde vakıf yönetimi, yıl içinde elde ettiği brüt gelirlerin %5'ini yönetim ve idame masrafları ile ihtiyatlara, %15'ini vakıf mal varlığım arttıracak yatırımlara, kalanım (%80'ini) ise vakıf amaçlarına sarf ve tahsise zorunludur' denilmektedir. Oysa yani konunun düzenlendiği, 903 sayılı Kanun'un ilgili maddesine göre vergi muafiyetinin ön şartı, vakıfların gelirlerinin %80'inin bu Kanun'un 4. maddesinde belirtilen hizmetlerin yerine getirilmesine tahsis edilmesi olup; bu Kanun'un uygulanmasını göstermek üzere çıkarılan Tüzüğün 37. maddesinin birinci fıkrasında ise, vakıf idare uzvunun elde ettiği gelirlerinin yönetim, idame masrafı, ihtiyat veya vakıf mal varlığım arttıracak yatırımlara sarf veya tahsise mezun olduğu, ancak bu harcamaların vakıf gelirlerinin üçte birini geçemeyeceği, bu hizmetlere tahsis edilen gelirlerin tamamının yılı içinde sarimin zorunlu bulunmadığı, hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlerin incelenmesinden, 903 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, 'gelirlerinin en az %80'ini' ibaresi ile, net gelir; Tüzüğün 37. maddesindeki'..... vakıf gelirinin 1/3'ünü geçemez' ibaresi ile brüt gelir kastedildiği açık olup, aksine, net gelirin 1/3'ünü harcanmasına yetki verildiği düşünülecek olursa, amaca tahsis edilecek gelir oranı %80'in altına düşeceğinden mevcut düzenleme karşısında kabulü imkansızdır. Bakanlık ise 9903 sayılı Kanun'a ve Vakıflar Tüzüğüne göre %33, 33 olarak kabul edilen yönetim, idame ve yatırım giderleri ile ihtiyatlara tahsis edilecek olan brüt gelir oranın %20'ye indirerek, bunu %515 olarak iki kısma ayırmakta; vakıfların imkanları elverdiği takdirde yapılabilecek yatırım giderlerine %15 hisse ayrılırken, tutarı gittikçe artan ve yapılması zaruri olan yönetim ve idame giderleri ile ihtiyatları %5'e indirerek, Kanun ve Tüzük hükümlerine aykırı düzenleme getirmiş bulunmaktadır. Diğer taraftan, Tüzüğün 37. maddesinde, bu hizmetlere tahsis edilen gelirlerin tamamının yılı içinde sarfının zorunlu olmadığı hükme bağlanmışken, dava konuşu düzenlemenin 5. maddesiyle sarf zorunluluğunun getirilmesinde tüzük hükümlerinin tamamen aksine bu düzenleme getirilmiş olması nedeniyle yasal isabet yoktur. Zira bu düzenlemeyle Bakanlık, vakıf brüt gelirinin %80'ini yıl içinde sarfa ve bu hükmünün vakıf senedine konulmasına zorlamaktadır. Oysa vakıf senetleri, kanun ve tüzüğün ilgili maddelerine göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün önerişi ile ilgili makamların kararı üzerine tescil edilmekte olup, bu senetlerin Kanun'un açık emri dışında idarece değiştirilmesini veya idari düzenlemelerle etkisiz hale getirilmesi mümkün değildir. Genel düzenlemenin, vakıflarda muafiyetin kaybedilmesini düzenleyen 6. maddesi ile daha önce kurulmuş ve Bakanlar Kurulu kararı ile vergi muafiyeti tanınmış olan vakıfların, genel düzenlemedeki esaslara uygun hale getirilmesi ve koşulları yerine getirmeyen vakıfların muafiyetinin 1.1.1988 tarihinden itibaren kaldırılmasının Bakanlar Kurulu'ndan istenileceğim amir Geçici Maddesi de, yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle 903 sayılı Kanun'un 4. maddesi île bu kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğün 37. maddesine aykırı düşmekte ve genel düzenlemenin 1 (d) maddesi ile bağlantılı olduğundan bu maddelerin iptali karşısında, uygulanabilirlik durumu kalmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle Davanın kabulü ile Maliye Bakanlığı'nca çıkarılan Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar ile Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Faaliyetleri'nde Bulunan Kurum ve Kuruluşlara Vergi Muafiyeti Tanınması ile ilgili Usul ve Esasların 1. maddesinin (d) bendi ile, 5. maddesinin, vergi muafiyeti tanınan vakfın, amaçlarına tahsis ettiği gelirleri yıl içinde harcamalarının zorunlu olduğuna dair ilk cümlesinin 6. maddesinin geçici maddesinin iptaline oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı