Dairesi
Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınması gerekir. Vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadelerinin delil olarak kabul edilmesi gerekir.
Karar No
1988/1236
Esas No
1987/2067
Karar Tarihi
20-04-1988

Danıştay Üçüncü Daire

Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınması gerekir. Vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadelerinin delil olarak kabul edilmesi gerekir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2574 sayılı Kanunla değişik 94/12 nci maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde; çiftçilerden satın alınan zirai mahsullerin alış bedelleri üzerinden vergi tevkif edileceği öngörülmüştür. Öte yandan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 2365 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, bu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlanma vasıtası olarak kullanılamayacağı hükmüne yer verilmiştir. Olayda, ............ adresinde fındık alım satımı işinden dolayı ticari faaliyette bulunan davacının, .............. Emniyet Müdürlüğü Mali Polis Şubesi tarafından yapılan araştırma ve soruşturma sonucu yasal defter ve belgeleri ile birlikte Defterdarlık kontrol memurluğuna götürülmesi üzerine; Kontrol memurlarına verdiği ifadesinde, 1985 takvim yılında kabuklu fındık alışlarının genelde müstahsilden yapıldığım, ancak alım sırasında müstahsil makbuzu düzenlenmediğini, müstahsil makbuzu düzenlenmeden satın alınan fındıklardan %5 stopaj gelir vergisi ödememek ve bilahare defter kayıtlarım denkleştirmek için kendisine başvuran ............'den gerçek hilafına düzenlenmiş fatura aldığım, fındık bedellerine ilişkin kesinlikle ödeme yapılmadığım, sadece fatura üzerinde yer alan katma değer vergisinin %50'sini kendilerine nakit olarak ödediğin!, hiçbir baskı, zorlama ve tesir altında kalmadan beyan ettiğini ifade etmiş ve düzenlenen tutanağı ihtirazi kayıt koymadan imzalamıştır. Ayrıca, defter ve belgeleri ile birlikte kontrol memurluğuna götürülen ............ ve ............1985 yılında ................ adına düzenledikleri ve müfredatı tutanağa geçen faturaları gerçek dışı düzenlediklerin!, fatura üzerinde yazılı katma değer vergisinin yarışım alıcıdan aldıkları beyan ve ifade ettikleri, ihtirazi kayıt koymadan imzaladıkları tutanaklardan anlaşılmaktadır. inceleme elemanlarınca ifadesi alınamayan .............. ve ............... noterden düzenlemeli ifadelerinde, davacıya fındık sattıklarım ve fatura bedelini katma değer vergisi ile birlikte tahsil ettiklerini ifade etmişlerse de, daha sonra ............'nin Gelirler Başkontrolörü ................ 'ye verdiği ifadesinde; kendisinin 1985 yılının Eylül ayma kadar nakliyecilik faaliyetinde bulunduğunu, daha sonra .......... Vergi Dairesine müracaat ederek GA............ hesap numarasına kayıt olduğunu, 3 cilt fatura ve 3 cilt sevk irsaliyesi tasdik ettirdiğini, herhangi bir defter tasdik ettirmediğini ve tutmadığım, birçok kişiye fındık satmadan gerçek dışı fatura verdiğini, bu arada davacıya, önceden tasdik ettirdiği faturaların 1 cildini pullu ve üzeri imzalı verdiğin!, kendisine fındık satmadığım, faturalardan ve irsaliyedeki yazıların kendisine ait olmadığım, sadece imzaların kendisine ait bulunduğunu beyan ettiği, yine ........... Vergi Dairesinin GA......... hesap numarasında kayıtlı mükellef olarak görülen .............'nın aynı kontrolöre verdiği 11.09.1986 tarihli ifadesinde; kendisinin fakir, işsiz ve hasta olduğunu, fındık tüccarlarının kendisini paravan olarak kullandıklarım, 1985 yılında davacı ...........'a 300400 ton civarında gerçek hilafına fındık satmış gibi fatura düzenlendiğini, karşılığında 400.000 lira komisyon aldığım, başka para almadığım ve herhangi bir belge imzalamadığım, faturadaki yazıların .............'in yeğeni .............'e ait olduğunu, yalnız faturadaki imzaların kendisine ait bulunduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar, ifadeleri alınan ........... ile ........... Kontrol Memurlarınca ifadesi alınamayan ............ ve .............. Ceza Mahkemesi'nde tanık olarak verdikleri ifadelerinde, davacıya fındık sattıklarım, bedelini aldıklarım ifade etmişlerse de; gerçek dışı fatura düzenlemekten dolayı gerek vergi sorumluluğu, gerekse cezai sorumluluğa katılmaktan kaçınmak amacıyla inceleme elemanına verdikleri ifadeleri değiştirdikleri, ifadesi alınamayanların da davacı lehine ifade vermiş olacakları gözardı edilemez. Defterdarlığı Kontrol Memurlarınca ifadesi alınamayan .............. Gelirler Başkontrolörüne verdiği ifadesinde, açık olarak defterinin olmadığım fatura ve sevk irsaliyesi dinerinin elinde bulunmadığım ifade etmiştir. Bu durum ............. 'in düzenlediği faturaların da gerçek dışı olduğunu ortaya koymaktadır. .................'in ilgili dönemde davacı adına düzenlediği fatura tutarının 900 milyona ulaşması ve fındık alışlarının büyük bir kısminin bu kişinin düzenlediği faturalarla giriş gösterilmesi, fındık alışlarının genelde müstahsilden yapıldığı halde, tüccardan alınmış gibi işlem yapıldığım göstermektedir. Davacı tarafından, inceleme elemanlarınca düzenlenen tutanağın hulus ve saffetinden istifade ile okutulmadan imzalatıldığı ileri sürülmüştür. Ancak milyarlarca liralık cirosu bulunan bir ticari işletmenin sahibi olan kişinin kendisi ile ilgili soruşturma ve incelemeye ilişkin beyan ve ifadesini içeren tutanağı okumadan imzalaması düşünülemeyeceği gibi, kendi aleyhine gerçek dışı beyanda bulunduğu da söz konuşu olamaz. Esasen sözü edilen tutanağın, baskı ve zorlama ile imza ettirildiği yolunda bir iddia ileri sürülmediği gibi, buna ilişkin bir kanıt da ibraz edilmemiştir. Yükümlünün inceleme elemanlarına verdiği ifade ve beyanların doğuracağı cezai sorumluluklardan kurtulmak amacıyla, emniyette ve ceza mahkemesinde ifadesin! değiştirmesi doğal olduğundan, inceleme elemanına verdiği ifadeyi saptayan inceleme tutanağına delil olarak itibar edilmesi gerekir. Bu bakımdan inceleme elemanınca faturaların düzenleniş tarihlerine ve tutarlarına göre saptanan matrah üzerinden stopaj gelir vergisi salınmasında ve kaçakçılık cezası kesilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı