Danıştay Yedinci Daire
Noterler, yıllık izine ayrıldıkları dönemde, yerlerine bıraktıkları kanuni temsilci niteliğindeki vekilin yaptığı yasal olmayan işlemlerden sorumlu tutulamazlar. Kanuni iznini kullandığı süre içinde notere vekalet eden noter başkatibi tarafından 31.7.1984 tarihinde yapılan iki sözleşme nedeniyle damga vergisi kesildiği halde defterlere kaydedilmediği ve beyan edilmediğinin tesbiti üzerine noter adına salınan kaçakçılık cezalı damga vergisin!; uyuşmazlığın kanuni iznini kullandığı devrede kendisine vekalet eden noter başkatibinin yaptığı işlemlerden noter A.K'nın sorumlu tutulup tutulmayacağına ilişkin olduğu 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 57. maddesinde noterlerin yıllık izin süresinin 6 aydan 10 yıla kadar (10 yıl dahil) olanlar için 30 daha fazla hizmeti olanlar için 40 gün olduğu ve yıllık izinlerin Adalet Bakanlığı tarafından verileceği yine aynı kanunun 35. maddesinde ise hastalık ve izin gibi haklı engeller sebebiyle işlerinden ayrılan noterlere o noterlikte öncelikle imzaya yetkili kimsenin vekalet edeceğinin hükme bağlandığı, Mahkemece verilen ara kararı ile Adalet Bakanlığı Hukuk işleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen 6.8.1986 tarih ve 24339 sayılı cevabi yazıdan Ankara ............ Noteri A.K.'nın Adalet Bakanlığının 22.6.1984 tarih ve 18.031 sayılı yazısıyla verilen 40 günlük iznini kullanmak üzere 16.7.1984 tarihinde görevinden ayrıldığı ve 27.8.1984 tarihinde görevine başladığı anlaşıldığı, ayrıca dosyada mevcut Noter A.K. tarafından Adalet Bakanlığı Hukuk işleri Genel Müdürlüğüne sorulmak üzere C. Savcılığına verilen 16.7.1984 tarihli dilekçe ile de kendisinin 40 günlük izinli bulunduğu sürede, noterliğin iç ve dış isterinin birinci derecede imzaya yetkili ve yeminli daire başkatibi Y.U.'in vekalet edeceğinin bildirildiğinin tesbit edildiği, yukarıda anılan madde ve belgelerden olay tarihi olan 31.7.1984 tarihinde davacı noter A.K.'nın Y.U.'nün resmen vekalet ettiğinin anlaşıldığı, vekaletin asile ait tüm hak ve yetki ve sorumlulukları vekile intikal ettirdiği hususu hukukunun genel prensiplerinden bulunduğu, ayrıca suçun şahsiliği görüşü de nazara alındığında, ihtilaf konuşu olayda noterlik sıfatım bütün hak ve yetkileriyle taşıyan ve bu sıfatla yaptığı işleme ait vergi resim ve harçları ilgili vergi dairesine beyan etmemekten Y.U.'nün sorumlu tutulması yukarıda yapılan açıklamaları gereği olduğu, nitekim Y.U. çift yevmiye kullanarak iş sahiplerinden elde ettiği parayı zimmetine geçirme suçundan dolayı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanarak ağır hapis ve ağır para cezasıyla tecziye edildiği ve zimmet miktarı olan 18.210.140 liranın da ödettirilmesine karar verildiği, diğer taraftan 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'nun 24. maddesi vergiye tabi kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı lazım gelen vergi ve cezadan mükelleflere ve rücu hakkı olmak üzere kağıtları ibraz edenlerin sorumlu olduklarım hükme bağladığına göre izinde olduğu üzere içindeki olaydan dolayı noter A.K. adına tarhiyat yapmaya imkan olmadığı, 1512 sayılı Noterlik Kanunun 160 ve 162. maddelerinde bahsi geçen noter sorumluluğunun vazife basında iken denetim ve gözetim görevini yerine getirmeyen noterler ile ilgili olduğu maddelerin birlikte mütalaasından anlaşıldığı gerekçesiyle terkin eden Vergi Mahkemesi kararının noterlerin serbest meslek erbabı olup izinli dahi olsalar bir yıl içinde elde edilen gelir ve giderlerden sorumlu oldukları olayda Y.U. noterin kanuni temsilcisi durumunda olduğundan 213 sayılı yasanın 8. maddesine göre noterin Kanuni temsilcisi durumundaki vekilin ihmal ve kasıtlı hareketlerinden dolayı sorumlu tutulacağı, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 162. maddesinde de noterlerin bir işin yapılmamasından sorumlu olacakları belirtildiğinden noter adına yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.