Danıştay Üçüncü Daire
Fatura almama fiili nedeniyle özel usulsüzlük cezasının kesilebilmesi için, fatura alınmadığının tespiti yeterli olup, faturanın kimden, hangi mal veya hizmet satışı için alınmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Uyuşmazlık, içkili lokanta işletmekten dolayı götürü usulde gelir vergisi mükellefi bulunan davacının işletmesinde sarfettiği emtialar için belge almadığından bahisle 1985 takvim yılı için kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkin bulunmaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 232. maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları, aynı Kanun'un 353. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan 2365 sayılı Kanunla değişik 1. fıkrasında da, 232, 234, 235 ve 236. maddeler gereğince verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası ve müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzunu vermeyen ve almayanlardan her birine, her fatura, gider pusulası ve müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzunu vermeyen ve almayanlardan her birine, her fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ve serbest meslek makbuzu için beşyüz liradan (çiftçilerde elli liradan) aşağı olmamak üzere bu vesikalara yazılması gereken meblağın yüzde üçü (çiftçiler için yüzde biri) nisbetinde usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır. Olayda, içkili lokantacılık faaliyeti ile iştigal eden davacının işyerinde 10.8.1985 tarihinde yapılan incelemede, lokantasında sarf ettiği bir takım emtialar için belge almadığı hususu kendi ifade ve imzası ile düzenlenen tutanakla tespit edilmiş bulunmaktadır. Yukarıda sözü edilen kanun hükmüne göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için fatura alınmadığının tespiti yeterli olup, faturanın kimden, hangi rnla veya hizmet satışı için alınmadığının araştırılmasına gerek bulunmadığından aksi yolda verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrası uyarınca davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.