Dairesi
Yurt dışında ithal edilip yün içinde hiç bir işleme tabi tutulmaksızın aynen ihraç edilen ipliklerin ihracından sağlanan hasılat dolayısıyla sanayi ürünleri ihracı istisnasından yararlanılamaz.
Karar No
1988/1170
Esas No
1987/3632
Karar Tarihi
23-03-1988

Danıştay Dördüncü Daire

Yurt dışında ithal edilip yün içinde hiç bir işleme tabi tutulmaksızın aynen ihraç edilen ipliklerin ihracından sağlanan hasılat dolayısıyla sanayi ürünleri ihracı istisnasından yararlanılamaz. Uyuşmazlık, yurt dışından ithal edilen ipliklerin ihracından sağlanan hasılatın, sözkonusu ipliklerin Türkiye'de hiç bir işleme tabi tutulmaksızın aynen ihraç edilmiş olmasından dolayı sanayi ürünü olarak kabul edilemeyeceği nedeniyle, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8/6. maddesinde öngörülen sanayi ürünleri ihracı istisnası uyarınca kurum kazancından indirilemeyeceği gerekçesiyle ikmalen yapılan cezalı tarhiyatın kaldırılmasına dair Vergi Mahkemesi kararının Vergi Dairesi Müdürlüğünce temyiz edilmesine ilişkindir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi,Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasında, bu maddede yazılı kurum kazançlarının kurumlar vergisinden müstesna olduğu belirtildikten sonra 6. bendinde; 'Sanayi ürünü ihraç eden ve yıllık ihracat tutarı 250.000 Amerikan Doları veya muadili yabancı para karşılığı Türk Lirasını aşan imalatçı kurumların bu ihracattan sağladıkları hasılatın %20'si kurum kazancından indirilir. ihraç edildiğinin tevsiki şartıyla ihracatçılara yapılan satışlar yıllık ihracat tutarının hesabında ihracat sayılır. ihraç ettiği malı imal etmeyen ihracatçı kurumlarda bu istisnalar 1/4 oranında uygulanır.' hükmüne yer verilmiştir. Anılan bentteki bu düzenlemenin incelemesinden anlaşılacağı üzere, her türlü ihraç malının ve döviz kazandırıcı faaliyetin bu istsinadan yararlanması öngörülmemiş, münhasıran sanayi ürünü ihraç edenlerin istisnadan faydalanmalarına olanak tanınmıştır. öte yandan da sözkonusu istisnanın esas itibariyle sanayi ürünü imal edenlere yönelik olduğu ve fakat belirli koşulların gerçekleşmesi halinde ihraç ettiği malı imal etmeyen ihracatçı firmaların da istisnadan yararlanabileceklerinin öngörüldüğü anlaşılmakta olup, maddede belirtilen imalatçı kurumun ise yurt içindeki imalatçı kurumlar olduğu, yurt dışındaki imalatçı kurumların kastedilmediği de yine açık olarak görülmektedir. Öyleyse bu istisnadan yararlanma olanağı tanınan kurumların sanayi ürünü ihraç eden kurum olması ve ihraç edilen malların da sanayi ürünü niteliğini taşıması gereklidir. Bu durumda ise sanayi ürününün ne olduğunun tespiti icap etmekte olup, bunun tanımı da 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu'nda 'Bir maddenin vasıf, şekil, hassa veya terkibini, makina , cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeği ile kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halinde imal veya istihsal edilen yerlerle maddelerin çıkarılıp işlendiği yerler (Sanayi işletmesi) ve buralarda yapılan işler (Sanayi işleri Sanayi ürünleri) sayılır.' şeklinde yapılmıştır. Bu tanıma göre de, yurt dışından ithal edilen yarı mamul veya hammaddenin ihraç edilmeden önce sanayi ürünü niteliğini kazanabilmesi için, yurt içinde imalatçı kurumlarca mutlaka yukarıda sayılan şekilde bir işleme tabi tutulması gerekli olup, ancak bu şekilde Kurumlar Vergisi Kanunu'nda öngörülen sanayi ürünleri ihracı istisnasından yararlanma olanağı doğacaktır. Olayda ise yükümlü kurumun yurt dışından ithal ettiği ve ihraç edilmek kaydı ile ........ Ticaret ve Sanayi A.Ş.'ne sattığı iplikleri, yurt içinde hiç bir üretim işlemine tabi tutmadığı, gerek kurumca imalat defterlerinde buna ilişkin hiç bir kaydın olması ve gerekse inceleme raporunda yapılan tespitlerden açık olarak anlaşılmaktadır. Buna göre ithal ettiği emtiayı hiç bir işleme tabi tutmadan ihracatçı kuruma aynen satan yükümlü şirketin bu satıştan sağladığı hasılatın, yukarıda anılan yasa hükmünde açıklanan sanayi ürünleri ihracı istisnası uyarınca dönem kurum kazancından indirilmesine yasal olanak bulunmadığından, aksine verilen Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Ancak, olayın yoruma açık bulunması ve yükümlü kurumun ve eyleminde kasıtlı davrandığının kanıtlanmaması nedeniyle, yükümlünün kaçakçılık ve ağır kusur cezalarım gerektiren iradeyle davranmadığı sonucuna ulaşıldığından, ikmalen tarhiyata uygulanan kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesi gerekir. Bu nedenle Vergi Dairesi temyiz isteminin kısmen kabulüne Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, vergi aslının aynen onanmasına, kaçakçılık cezasının kusur cezasına çevrilmesine oyçokluğu ile karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı