Dairesi
Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 116. maddesine göre hayat standardı esasinin uygulanmasında eşin, kocaya nazaran ayrı vergi mükellefi sayılması gerekir.
Karar No
1988/1119
Esas No
1987/2941
Karar Tarihi
07-04-1988

Danıştay Üçüncü Daire

Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 116. maddesine göre hayat standardı esasinin uygulanmasında eşin, kocaya nazaran ayrı vergi mükellefi sayılması gerekir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2772 sayılı Kanunla eklenen 'Hayat Standardı Esası' başlıklı mükerrer 116. maddesinin 1. fıkrasında; gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin beyan ettikleri gelir (zarar beyan edilmesi hali dahil) fıkrada yazılı miktarlara sonraki fıkrada belirtilen, hayat standardı göstergelerine göre tespit olunan ilavelerin yapılmasından sonra bulunacak tutardan düşük olduğu takdirde, bu şekilde tespit olunan tutardan 31. maddedeki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktarın vergi tarhına esas olacağı, ticari, zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin bu faaliyetleri dolayısıyla hayat standardı esasına göre vergi tarhına esas alınacak gelirinin yukarıdaki yazılı tutarlardan aşağı olamayacağı hükme bağlanmış olup, uyuşmazlık da bu hükmün uygulanmasında ticari faaliyeti dolayısıyla elde ettiği geliri aile reisi beyannamesinde gösterilen eşin, aile reisinden ayrı ve müstakil bir gelir vergisi mükellefi olarak nazara alınıp alınamayacağına ilişkin bulunmaktadır. Her ne kadar, sözü edilen Kanun'un 'Aile Reisi Beyanı' başlıklı 93. maddesinde, tam mükellefiyette eş ve çocukların yıllık beyanname ile bildirilmesi icap eden gelirlerinin aile reisi tarafından tek beyanname ile bildirileceği ve beyannamede gösterilen gelirler birleştirilmek suretiyle toplamı üzerinden aile reisi namına vergi tarh olunacağı yolunda yer alan hüküm, gelir sahibi eşin aile reisinden ayrı ve müstakil bir vergi mükellefi olmadığı intibaını yaratmakta ise de aynı maddede aile reisi tarafından düzenlenen beyannamenin geliri olan eş tarafından da imzalanacağının ve eşlerin herbirinin yalnızca kendi gelirine isabet eden vergi kısmından veya bunlara tekabül eden cezalardan sorumlu olacağının belirtilmesi karşısında böyle bir olanak görülmemiştir. Zira bu düzenleme, aile reisinin eşin vergiye tabi gelirinden dolayı sorumluluğunun şekli nitelikte olduğunu, yani münhasıran eşin gelirinin beyanıyla yükümlü bulunduğunu, bu gelire isabet eden verginin ödenmesinden ya da eşin vergi Kanunlarına aykırı hareketi sebebiyle kesilmesi gereken vergi cezasından sorumluluğun sözkonusu olmadığın, diğer bir anlatımla, vergiye tabi geliri dolayısıyla eşin aile reisine nazaran ayrı ve müstakil bir vergi mükellefi olarak kabulü gerektiğim ortaya koymaktadır. Bu durumda, aile reisine nazaran ticari faaliyeti dolayısıyla ayrı bir gelir vergisi mükellefi olan eşin vergiye tabi gelirine, yukarıda açıklanan mükerrer 116. maddenin 1. fıkrasında yazılı temel gösterge rakamlarının aile reisinin gelirinden ayrı olarak uygulanmak suretiyle yapılan dava konuşu tarh işleminde kanuna aykırılık bulunmadığından, bu tarz işlemine karşı açılan davayı kabul ederek tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı