Danıştay Dördüncü Daire
Tutanakta, emtianın kime ve ne şekilde satıldığına ilişkin açık bir tesbit ve kanıt bulunmaması, mükellefin de, malı şubesine gönderdiğini öne sürmesi halinde fatura düzenlenmediğinden söz edilemez.
Olayda: yükümlüler adına fatura düzenlememekten dolayı kesilen özel usulsüzlük cezasını; dosyanın incelenmesinden, Davacılara ait 10 ton çökeleğin 20 EK 606 plakalı kamyonla nakledildiği halde fatura ve sevk irsaliyesinin bulunmadığının 5.10.1985 günlü tutanakla saptanarak fatura düzenlememekten ve sevk irsaliyesi kesmemekten dolayı maktu ve nisbî olarak iki ayrı özel usulsüzlük cezasının kesilmesine karşın sadece fatura düzenlenmemesine ilişkin nisbî olarak uygulanan özel usulsüzlük cezasının uyuşmazlık konusu edildiğinin anlaşıldığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229. maddesine göre faturanın, satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tüccar taraflıdan müşteriye verilen ticarî vesika olduğu, cezaya esas alınan tutanakta, söz konusu emtianın kime ve ne şekilde satış yapıldığına dair herhangi bir tesbitin yapılmadığı, Davacı tarafın söz konusu malın şubesine gönderildiği yolundaki iddiasının aksinin de Vergi Dairesince kanıtlanamadığı, bu durumda eksik bilgileri içeren tutanak dayanak gösterilerek ve satış yapıldığına dair açık bir tesbit ve kanıt bulunmaksızın fatura düzenlenmediğinden bahsedilemiyeceği gerekçesiyle terkin eden Vergi Mahkemesi kararının; kesilen cezanın yasal olduğu ileri sürülerek bozulması isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.