Danıştay Yedinci Daire
1. Müzayede salonlarında yaptığı antika satışlarında, kesin satış bedelleri üzerinden katma değer vergisi tahsil etmesi gerektiği halde, komisyon bedelle. rine katma değer vergisi uygulamadığı anlaşılan davacı şirket adına yapılan tarhiyatta isabetsizlik olmadığı; 2. Beyanda bulunma süresi dolmadan yapılan inceleme sırasında inceleme elemanı tarafından bu durumun mükellefe hatırlatılmamış olunmasının, vergi cezasının kesilmesine engel olmayacağı hk. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 341. maddesinde; vergi ziyaının, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade edeceği belirtilmiş olup, aynı maddenin son fıkrasında da, yukarıdaki fıkralarda yazılı hallerde verginin sonradan tahakkuk ettirilmesi veya tamamlanması veyahut haksız iadenin geri alınmasının ceza uygulanmasına mani teşkil etmeyeceği hükme bağlanmıştır. Dava konusu olayda da, yükümlü kurum vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediğinden, verginin eksik tahakkuk ettirilmiş bulunması nedeniyle yükümlü kurum adına ceza kesilmesi zorunludur. Bu nedenle cezanın mahkemece tamamen kaldırılmasında isabet görülmemiştir. Ancak olayın niteliğine, matrahın miktarına ve katma değer vergisinin ilk uygulama döneminde bulunulmasına göre, yükümlü kurumun fiilinin 213 sayılı Kanun’un ağır kusur hallerini düzenleyen mükerrer 347. maddesi kapsamında kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin reddine, Vergi Dairesi temyiz isteminin kıs men kabulüyle, mahkeme kararının cezaya ilişkin kısminin bozulmasına, kaçakçılık cezasının ağır kusur cezasına çevrilmesi suretiyle mahkeme kararının değişiklikle onanmasına oybirliğiyle karar verildi.