Danıştay Dördüncü Daire
Fiilen ihracat yaptığı kabul edilemeyen şirketin KVK Md.8/6'daki istisnadan yararlanması mümkün değildir. Uyuşmazlık Amerikan Hava Kuvvetleri Komutanlığı için Adana'da incirlik tesislerinde prefabrik konutlar ve otel inşa eden yükümlü şirketin bu faaliyeti sonucunda elde ettiği kazancın bir bölümünün kurumlar vergisinden müstesna olup olmayacağının tespitine ilişkindir. 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 2573 sayılı Kanunla değişik 8. maddesi kurumların döviz kazandırıcı faaliyetlerinden doğan kazançlarına belli şartlarla vergi istisnası tanımakta olup, 5. fıkrası, sanayi ürünü ihraç eden ve yıllık ihracat tutarı 250.000 Amerikan Doları ve muadili yabancı para karşılığı Türk lirasını aşan imalatçı kurumların bu ihracattan sağladıkları hasılatın %20'sini kurum kazancından indirebilecekleri öngörülmektedir. Yine aynı fıkrada, ihraç edildiğinin tevsiki şartıyla ihracatçılara yapılan satışların da ihracat tutarının hesabında ihracat sayılacağı belirtilmiştir. Görüldüğü gibi, bu istisna hükmünün uygulanabilmesi., sınai ürün ihraç edilmesi, fiilen ihraç edildiğinin tevsik edilmesi ve yıllık ihracat tutarının 250.00 Amerikan doları karşılığı Türk Lirasını aşması olarak sayılan üç koşulun bir arada bulunması halinde mümkün olabileceğinden, yalnızca ihraç edilen mamulün sanayi ürünü sayılıp sayılamayacağı değil, bunun yanında fiilen ihracat yapılıp yapılmadığının da saptanması taraflarca iddia edilmese dahi yasanın amir hükmü gereğidir. Bu nedenle özellikle bu iki koşulun bir arada gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi zorunludur. Kurumlar Vergisi Kanunu'nda sanayi ürününün tanımına yer verilmemiş, 6943 sayılı Sanayi Sicil Kanunu'nun 1. maddesinde, bir maddenin, şekil, hassa veya terkibini makina, cihaz, tezgah, alet veya diğer vasıta ve kuvvetlerin yardımı ile veya sadece el emeğiyle kısmen veya tamamen değiştirmek veya bu maddeleri işlemek suretiyle devamlı ve seri halde imal veya istihsal edilen yerlerde yapılan işlerin sanayi işleri sayılacağı belirtilmiş olup, Vergi Mahkemesince, demir, çimento, kum, çakıl, kereste gibi maddeleri işleyerek prefabrik konutlar inşa eden yükümlü şirketin sanayi ürünü imal ettiğinin kabulü yasaya uygun bulunmuştur. Ancak, Türkiye'deki Amerikan incirlik Hava üssünde prefabrik konut ve otel inşa karşılığında 250.000 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası alınmış olmasının, bu faaliyete fiili ihracat niteliği kazandırıp kazandırmadığı hususu değerlendirildiğinde, ihracatı teşvik belgesi de aldığı çekişmesiz bulunan yükümlü kurumun, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun yukarıda açıklanan 8. maddesinin 6. bendi uyarınca fiilen ihracat yaptığının kabul edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır. 9.2.1982 günlü ve 17600 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 82/1 sayılı ihracatı Teşvik Tebliği'nin 45/a maddesinde her ne kadar, yurt içi yatırımlardan milletlerarası ihaleye çıkarılanların gerçekleştirilmesini taahhüt eden yerli müteahhitlerin, yaptıkları yurt içi imalatlarım bu yatırımlarda kullanmalarının ihracat sayılacağı ve teşvik belgesi aldıkları takdirde ihracatı teşvik tedbirleri 3. maddede sayılmış ve bu maddede sözü edilen ihracat kredilerinde vergi, resim ve harç istisnalarının neler olduğu 10. m addede açıklanmış, bütün bu maddelerde kurumlar vergisi istisnasına yer verilmemiştir. Bu müteahhitlik işinin gerçek bir ihracat sayılmadığının Yasa koyucu tarafından da kabul edildiği, 261 sayılı ihracatı Geliştirme Amacıyla Vergilerle ilgili Olarak Hükümetçe Alınacak Tedbirlere dair Kanun'un 34 sayılı Kanun hükmünde kararname ile değişik 1. maddesinin (c) bendiyle, bu tür taahhütler nedeniyle Türkiye'de kalan dövizlerin miktarı üzerinden belirlenecek bir oranda vergi iadesinden yararlandırma konusunda Bakanlar Kurulu yetkili kılınmasıyla da ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8/6. maddesinde, fiilen ihraç edildiğinin tevsiki şartıyla ihracatçıya yapılan satışın ihracat sayılması dışında, ihracat sayılabilecek başka herhangi bir satış ve teslimden söz edilmediği ve tebliğ hükümlerine bir atıf yapılmadığı da açık olduğundan, tebliğ ile getirilen tanımın kurumlar vergisi yönünden tanınan istisnanın uygulanmasında dikkate alınması mümkün değildir. Temyiz isteminin bu nedenlerle kabulü ile İstanbul 10. Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, tarhiyatın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.