Danıştay Üçüncü Daire
2. sınıf tüccar olma niteliğinin yitirilmesine karşın, sonraki hesap döneminde işletme hesabı esasına göre defter tutmaya devam olunması re'sen takdir nedenidir. Biri şahsi, diğerleri adi ortaklı şeklinde olmak üzere (6) ayrı ticari faaliyette bulunan davacı adına, 1978 takvim yılında 2. sınıf tüccarlar için öngörülen azami alım tutarım aştığı halde 1979 takvim yılında işletme esasına göre defter tutması nedeniyle takdir komisyonu kararma dayanılarak anılan yıl içinde re'sen salınan gelir ve mali denge vergileri ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı açılan davayı; istenilmesine karşın defter ve belgelerini göndermeyen davacının 1978 takvim yılma ait gelir vergisi beyannamesindeki emtia hareketine nazaran Vergi Usul Kanunu'nun 177. maddesinde öngörülen 400.000, liralık haddi %20 oranda aştığı anlaşıldığından; bilanço esasına göre defter tutması gerekirken işletme esasına göre defter tutması sebebiyle anılan Kanun'un 30. maddesinin 3. bendi uyarınca re'sen takdire gidilmesinin yerinde olduğu; ancak, şahsi işletmesi dışındaki işletmeler için yapılmış bir tesbit ve araştırma bulunmadığından bu işletmelerden dolayı matrah takdirinde isabet olmadığı, bu nedenle tarhiyatın şahsi işletmesi için takdir olunan 280.000, TL. matrah nazara alınarak yapılması gerektiği gerekçesiyle kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının; verginin, bir yıl içinde çeşitli kaynaklardan elde edilen gelirler toplamından alınacağı, bu nedenle gelirlerin ayrılmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.