Danıştay Dördüncü Daire
Doktorluk faaliyeti nedeniyle işyeri açıp mükellefiyet tesis ettirilmesi; herhangi bir serbest meslek faaliyetinin bulunmadığının sabit olduğu durumlarda re'sen takdir yoluyla matrah takdiri için yeterli değildir. 19811982 takvim yıllarında sağlık ocağı doktoru olarak görev yapmakta iken, aynı zamanda muayenehane açarak serbest meslek faaliyetinde bulunduğu halde mükellefiyetim tescil ettirip, beyanda bulunmadığı inceleme sonucu tesbit edilen mükellef adına re'sen takdir yoluyla salınan gelir ve mali denge vergileri ile kaçakçılık cezası ve özel usulsüzlük cezasını; mükellefin 1981 mart ayında belediyeye ait işyerini kiraladığı, büroda telefonunun, doktorluk levhasının olduğu tartışmasız olup, ancak 12.6.1981 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinde hasta muayene etmediği hiçbir sıhhi malzemenin bulunmadığı bir şahsa ait raf ve buna benzer . eşyaların bulunduğu, büronun muayenehane niteliğin! taşımadığı, yine 19.12.1982 tarihinde yapılan ikinci yoklamada da, işyerinin gayri ticari olarak kullanıldığı, hasta kabul edecek gerekli araç ve gereçlerin olmadığı, işyerinin boş olduğu tesbit edilmiş olup,inceleme elemanınca, davacının ifadesine başvurularak başka bir ifade ve beyanın alınmadığı gibi, herhangi bir tespitte yapılmadığı, yalnızca idari bakımdan yapılan soruşturma sonucu müfettişlerce düzenlenen fezleke ve sağlık ocağında görevli personelin ifadeleri: tarhiyata, dayanak alınmasında isabet görülmediği gibi, yoklama fişindeki tespitleri yok edici başka tespit yapılmadığından soyut ifade ve beyanlara dayanılarak mükellefiyet tesisi yoluna gidilmesinde isabet görülmediğinden kaldırılmasına karar veren .............. Vergi Mahkemesi kararının, mükellefin anılan yılda işyeri açtığı, tabela astığı kesin olup, serbest meslek faaliyetin! sürdürdüğü halde beyanda bulunup mükellefiyet tesis ettirmediği Sağlık Bakanlığı Müfettişlerince düzenlenen rapor ile de bu hususta kanıtlandığı iddialarıyla bozularak tarhiyatın 'aynen tasdiki istenilmektedir. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını gerektirecek durum da görülmemiştir.