Danıştay Dördüncü Daire
Matrahın noksan beyan edilmesine rağmen, verginin noksansız ödenmesi durumunda vergi ziyaından söz edilemez. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 341. maddesinde, 'Vergi ziyaı mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerin! zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesin! veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder' hükmü yer almaktadır. Olayda, Nisan 1983 dönemine ilişkin muhtasar beyannameyle beyan edilmesi gereken vergilerin, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarına ilişkin beyannamelerde üç seferde ödendiğinden dolayı, vergi ziyaına sebebiyet verildiği nedeniyle yükümlü şirket adına kusur cezası kesildiği anlaşılmaktadır. Gerek Gelir Vergisi Kanunu'nda, gerekse Vergi Usul Kanunu'nda yer alan hükümlerin asıl amacı, bir döneme ilişkin olarak ödenmesi gereken vergilerin zamanında tahsilim sağlamaktadır. Verginin yasal sürelerde ödenmiş olması durumunda artık vergi ziyaından söz edilmeyip, olsa olsa Vergi Usul Kanunu'nun şekle ilişkin usulsüzlüklerinden söz edilebilir. Uyuşmazılk konusu olayda da, her ne kadar Nisan 1983 dönemine ait muhtasar beyannamede matrah noksan beyan edilmişse de, bu matraha isabet eden vergilerin noksansız olarak vadelerinde ödendiği dosyada bulunan tahakkuk fişleri ile ödeme makbuzlarından açık bir şekilde görüldüğünden, olayda yukarıda anılan 341. maddede amaçlanan bir vergi ziyaından söz etmeye olanak yoktur. Bu itibarla, şirket adına vergi ziyaına sebebiyet verildiğinden bahisle kesilen kusur cezasında yasal uyarlık bulunmadığından, aksi yöndeki Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Bu nedenle, yükümlü temyiz isteminin kabulüne, Vergi Mahkemesi karannın bozulmasına, kesilen kusur cezasının terkinine, oybirliğiyle karar verildi.