Dairesi
Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesi hükmü taahhüt işleriyle sınırlı olmayıp, kendi nam ve hesabına inşaat ve onarma işi yapanları da kapsamaktadır. Kaldı ki, arsayı paylara bölüp, hisse halinde başkalarına satıldıktan sonra, arsa payı alıcılarına taahhüt
Karar No
1987/347
Esas No
1986/1816
Karar Tarihi
04-02-1987

Danıştay Üçüncü Daire

Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesi hükmü taahhüt işleriyle sınırlı olmayıp, kendi nam ve hesabına inşaat ve onarma işi yapanları da kapsamaktadır. Kaldı ki, arsayı paylara bölüp, hisse halinde başkalarına satıldıktan sonra, arsa payı alıcılarına taahhüt edilen inşaatın, yapanın kendi nam ve hesabına yapıldığı söylenemez. Uyuşmazlık 193 sayılı Gelir Vergsi Kanunu'nun 'Birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işleri' başlıklı 42. maddesinin, kendi nam ve hesabına inşaat ve onarma işleri yapanlara da uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesini gerektirmektedir. Anılan 42. maddede; birden fazla takvimi yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya zararın işin bittiği yılda kati olarak tespit edileceği ve tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterileceği; hasılat ve giderlerim ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayf alarmda göstermeye ve düzenleyecekleri beyannameleri işlerin ikmal edildiği takvim yılın takip eden yılın Mart ayı sonuna kadar vermeye mecbur oldukları açıklanmış bulunmaktadır. Maddede; birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar ve zararın bu madde ile belirlenen yöntemlerden biri ile tespit edilebilmesi için inşaata ve onarma işinin, müteahhitlerce yani bir başkasının nam ve hesabına yapılması ile yapanın kendi nam ve hesabına yapılması arasında bir tefrik yapılmış bulunmadığı gibi, maddeni uygulama alanının başkasının nam ve hesabına inşaat ve onarma işi yapanlarla sınırlayan bir düzenleme de mevcut değildir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 'Müşterek genle giderler ve amortismanların dağıtılması başlıklı 43. maddesi ile 'Vergi tevkfatı' başlıklı 94. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde istihkaklardan sözedilmiş olması, 42. madde kapsama giren inşaat ve onarma işlerini başkasının nam ve hesabına yapanların yıl içinde birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılmasından doğan müşterek genel giderlerinin yıllar itibariyle dağılımı ite bunlara yapılan ödemelerin vergilendirme yöntemlerini ilgilendirmekte olup, kendi içerisinde herhangi bir sınırlama getirmeyen anılan madde kapsamının bu düzenlemelerle sınırlandırıldığım düşünmeye hukuken olanak bulunmamaktadır. Nitekim 'İnşaat ve onarma işlerinde işin bitimi' başlıklı 44. maddesinin 1. fıkrasında 'inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığım gösteren tutanağın düzenlendiği tarih; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı ve fiilen bırakıldığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilir.' denilmek suretiyle inşaat ve onarma işlerinin geçici ve kesin kabul usulüne tabi olanlarla, yani başkasının nam ve hesabına yapılanlarla sınırlı olmadığı açıkça gösterilmiştir. Kaldı ki; dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konuşu tarhiyatın dayanağı bina inşaatının, inşaatın yapıldığı arsa paylara bölünüp hisse halinde başkalarına satıldıktan sonra alıcılara taahhüt edildiği anlaşıldığından, anılan inşaatın davacı tarafından kendi nam ve hesabına yapıldığı da söylenemez, Öte yandan, İdari Yargılama Hukuku ilkelerine göre yetkisi hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı bulunan idari yargıcın, hukuka aykırılığım saptadığı dava konuşu idari işlemin iptaline karar verecek yerde, idarenin yerine geçerek eylem ve işlem tesis etmesi sonucunu doğuracak nitelikte yargı kararı vermesine hukuken imkan bulunmadığından, kararda tarh ve ceza kesme işlemlerinin iptali yerine tarhiyatın terkinine hükmedilmiş olması da kararı sakatlayacak niteliktedir. Açıklanan bu nedenlerle, dava konuşu tarhiyatın, Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesinin, ilgililerin kendi nam ve hesaplarına yaptıkları birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerini kapsamadığı gerekçesiyle terkininde isabet görülmediğinden ........ vergi mahkemesinin temyize konu kararının, dava hakkında yeniden yapılacak inceleme ve araştırmaya göre karar verilmek üzere bozulmasına oyçokluğuyla karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı