Danıştay Dördüncü Daire
Adi ortaklıkta, işe devam eden ortağın, araç satışı sonucunda elde ettiği kazancın, yarışım yenileme fonuna ayırarak bu karı yeni aracın iktisap kıymeti üzerinden ayrılması gereken amortismanlara mahsup etmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda 328. maddesinde, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde, söz konusu kıymetin kayıtlı değeri ile satış hasılatı arasındaki farkın bilanço ve işletme hesabı esasında nasıl kayıt göreceği açıklanırken, satışın, işin mahiyeti gereği o iktisadi kıymetin yenilenmesi zorunluluğuna dayanması ya da işletmeyi yönetenlerce bu konuda karar verilecek satış işlemine girişilmesi hallerinde satıştan doğan karın, yenileme giderlerim karşılamak üzere üç yıl süre ile pasifte geçici bir hesapta tutulmasına, bu süre içinde yenileme yapılmadığı takdirde karın, üçüncü yıl matrahına eklenmesine olanak sağlanmıştır. Diğer taraftan, maddenin son fıkrasında söz konusu karın yenilenen iktisadi kıymetin iktisap değeri üzerinden ayrılması gereken amortismanlara mahsubu tamamlandıktan sonra henüz bu yolla yok edilmemiş kalan değerden amortisman ayrılmasına devam edilmesi de öngörülmüştür. ' Maddenin dördüncü fıkrasında yer alan işi terk, işletmenin devri veya tasfiyesi halinde pasifte geçici hesapta tutulan satış karının, bu yıl matrahına eklenmesi yolundaki kural uyarınca adi ortaklığa vaz edilen aracın, 1982 yılında satılıp yerine yenisinin alınmasına karşın ortaklığın yenilemeden önce faaliyetine son vermiş olmasından dolayı ortakların, Vergi Usul Kanunu'nun yukarıdaki kurallarıyla sağlanan olanaktan yararlanamayacakları görüşüyle uyuşmazlık konusu o tarhiyatın uygulandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi adi ortaklık, gelir vergisi uygulaması yönünden paydaşlarının her birinin yükümlü durumunda bulunduğu ortaklık türüdür. Şahıs olmalarından dolayı da Vergi Usul Kanunu'nun 328. maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması bakımından işi bırakma halinin her bir ortak açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Uğraşısı şehirlerarası yolcu taşımacılığı olan ortaklığın ihtilaflı yıl içinde ortaklık ilişkisine son verdiği ve paydaşların yükümlünün aynı işe şahsi işletmesinde devam etmesine karşın, diğer paydaşın faaliyetini terk ettiği tartışmasızdır. Faaliyete devam eden yükümlünün ortaklığın devamı sırasında satılan araca ait karı yenileme fonunda tutarak, kısa bir süre sonra aracı yenilediği ve karın yeni aracın iktisap kıymeti üzerinden ayrılması gereken amortismanlara mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Bu olayda yükümlü yönünden faaliyeti terk söz konusu olmadığından 328. maddede sağlanan olanaktan yararlanmasına engel bulunmadığı gibi faaliyeti terkeden diğer ortak adına aynı nedenle uygulanan tarhiyatın vergi aslı yönünden onanmasına ilişkin Vergi Mahkemesi kararma karşı yapılan temyiz isteminin, Danıştay Dördüncü Dairesi kararıyla reddedildiği, dairemiz kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldığından, temyiz olunan kararda yasaya aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine, oybirliğiyle karar verildi.