Dairesi
Kira sözleşmesinin çok önceki yıllarda yapılmış olması, sözleşmelerin dönemsel olarak yenilenmesi nedeniyle ihtilaflı dönemde yükümlünün beyanının emsal kira bedeline göre düşük bulunduğu gerekçesiyle tarhiyat yapılamaz.
Karar No
1987/2744
Esas No
1985/4143
Karar Tarihi
08-10-1987

Danıştay Dördüncü Daire

Kira sözleşmesinin çok önceki yıllarda yapılmış olması, sözleşmelerin dönemsel olarak yenilenmesi nedeniyle ihtilaflı dönemde yükümlünün beyanının emsal kira bedeline göre düşük bulunduğu gerekçesiyle tarhiyat yapılamaz. Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinin birinci bendinde, bina ve arazinin sahibi, mutasarrıfı veya zilyedi tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iradlar, gayrimenkul sermaye iradı kabul edilmiştir. Kira sözleşmesi ise genel olarak, Borçlar Kanunu’nda ve özel olarak, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiralar Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. 6570 sayılı Kanunu 1. maddesinde, belediye teşkilatı olan yerlerdeki taşınmazların kiralanmasında ve kiralayanla kiracı arasındaki hukuksal ilişkilerde bu Kanun’un ve Borçlar Kanunu’nun ayın Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ve 7. maddesinde tahliye sebepleri 11. maddesinde ise sözleşmenin kendiliğinden yenilenmiş sayılması düzenlenmiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesiyle vergi mevzuuna alınan kira parası, yukarıda açıklanan hükümlere tabi olduğundan kiralayanın tek yanlı iradesiyle kira parası artıramaması hukuk sistemimizin özel düzenlemesi gereğidir. Diğer taraftan uygulamada, kira parasının kiralayanın başvurusu üzerine kendiliğinden yenilenen sözleşmeler bakımından toptan eşya fiyatları endeksine göre yargı yerlerince tespiti yoluna gidildiği ancak bu suretle sağlanan artışların aynı tarihte yapılan yeni bir kira sözleşmesiyle tarafların uygun buldukları kira parası düzeyine ulaşmadığı bilinmektedir. Dosyanın incelenmesinden, kiracıların pek çoğunun çok önceki yıllarda yapılmış sözleşmelere göre kiracılık sıfatlarım devam ettirdikleri ve sözleşmelerin dönemsel olarak yenilendiği anlaşılmış yükümlünün beyan ettiğinden fazla kira parası elde ettiği kanıtlanamamıştır. Gelir vergisi, yükümlülerin bir takvim yılında elde ettikleri kazanç ve iradların safi tutarı üzerinden alınmaktadır. Zira Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde de maddede yazılı mal ve hakların kiralanmasından elde edilen iratlar tanımına bu nedenle yer verilmiştir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin son fıkrasında yazılı kazanç ve iratların, aynı Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça gerçek ve safi tutarları üzerinden vergiye tabi olduğu yolundaki kuralına dayanılarak 73. maddesinde ise bu kurala bir istisna getirildiği ve kiralanan mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağının kurala bağlandığı ileri sürülebilirse de, Kanun’un 70. maddesinde, vergilendirmede ’elde etme’ esasinin kabul edilmesi nedeniyle emsal kira bedeli esasinin, Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin son fıkrasına istinaden oluşturulmadığı sonucuna varılmaktadır. İhtilaflı yılda yükümlünün emsal kira bedeli düzeyinde gayrimenkul sermaye iradı elde etmesine karşın, noksan beyanda bulunduğu saptanmadan tarhiyat yapılması ve bu tarhiyatın onanması yolunda mahkemece verilen kararda açıklanan nedenlerle isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı