Danıştay Dördüncü Daire
Bedelsiz ithal rejimine tabi olarak yurda getirilen bilgi işlem makinaları için ödenen ithal ve sevk masraflarının, kira bedelinin bir parçası olarak kurumlar vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir. Merkezi Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan IBM World Trade Corporation tarafından Türkiye'ye kiralanmak üzere gönderilen ve sorumlu kurumun kiraladığı bilgi işlem makinalarına ait ithal gönderme ve ulaştırma giderlerinden, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 24. maddesine göre tevkifat yapılmaması eleştiri konuşu yapılarak, inceleme raporundaki öneriler doğrultusunda salınan kurumlar (stopaj) vergisiyle mali denge vergisini onayan; kesilen kaçakçılık cezasını kusura dönüştürerek, zamanaşımına uğradığından kaldıran Vergi Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiştir, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 24. maddesinin, uyuşmazlığın ilişkin bulunduğu vergilendirme döneminde yürürlükte olan ve 2362 sayılı Yasayla değişmeden önceki (a) işaretli bendinde, dar mükellefiyete tabi kurumların, gayrimenkul sermaye iradı niteliğindeki kazançlarının gayrisafi tutarı üzerinden kurumlar vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüş, (B) bendinde ise dar mükellef kurumlara bu gibi iratları sağlayanların, sözkonusu tevkifatı yapmaya mecbur oldukları kurala bağlanmıştır. Sorumlu kurum tarafından vergi matrahının hesabına karşı herhangi bir eleştiri yönetilmemiş olduğundan uyuşmazlığın çözümü, matraha alınan ithal, gönderme ve ulaştırma giderlerinin, gayrimenkul sermaye iradı olarak nitelenip nitelenmeyeceğinin belirlenmesine bağlı kalmaktadır. Kurum tarafından, sözkonusu giderleri başlangıçta dar mükellef kurumun ödediği, bu ödemelerin bilgi işlem makinalarının maliyetine eklenerek aktifte kayıtlı oldukları için amortismana tabi tutulduğu, kurumlarınca kira sözleşmesindeki özel kurlardan dolayı gider karşılıklarının bir kısminin dar mükellef kuruma, bir kısminin ise bu kurumun %98 pay sahibi bulunduğu .......... Türk Limited şirketine ödendiği, esasen ticari kazanç niteliği taşıyan sözkonusu gider karşılıkları üzerinden kurumlar vergisi niteliği taşıyan sözkonusu gider karşılıkları üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılmaması gerektiği ileri sürülmektedir. Gider karşılıklarının bir kısminin ........... Türk Limited Şirketi'ne ödenmiş olması,bu şirketin, dar mükellef kurumun nam ve hesabına hareket eden daimi temsilcisi sıfatyıla bu ödemeyi kabul etmesi nedeniyle anılan gider karşılıklarının, dar mükellef kurum tarafından Türkiye'de elde edilmiş kazanç ve irat olma niteliğini değiştirici değildir. Öte yandan kiralanan bilgi işlem makinalarının kiracının kullanımına bırakılması, Türkiye'ye ithali ve kiracıya teslimini zorunlu kılmaktadır. Bu amaçla başlangıçta kiralayan tarafından yapılan ancak, kira sözleşmesindeki özel kuraldan dolayı kiracının üstlendiği, ithal ve sevk masrafları adıyla anılan paketleme, ambalajlama taşıma, sigorta ve gümrükten çekme giderleri, kiracı yönünden kiralananın kullanımı karşılığında kiralayana ödenen kira parasının bir parçasıdır. Nitekim, bu olayda uygulanmaması gereken Gelir Vergisi Kanunu'nun gayrimenkul sermaye iradım düzenleyen kuralları arasında yer alan 74. maddesinde değinilen ve safi iradın saptanması sırasında gayrisafi irattan indirilmesi öngörülen giderler de kira sözleşmesinin, kiralanan şeyin kiracının kullanımına hazır tutulması olarak belirtilebilecek niteliğine bağlı olarak esasen kiralayan tarafından yapılan ve kiracı tarafından üstlenilmesine gerek ve olanak bulunmayan, sonuç olarak mülkiyet hak ve yetkisi gereği kiralayana ait giderlerdir. Yasanın değinilen kuralında yazılı oran ve niteliği gereği kiralayan tarafın yaptığı giderlerin gayrisafi irattan ihriniylebişye uyalam ibkeheh masahç ve iradın gerçek miktarına yaklaşmak olup, kiracı tarafın yaptığı ödemelerin bir kısminin gayrimenkul sermaye ardına ait hasılat dışım da nitelemek değildir. Bedelsiz ithal rejimi uyarınca Türkiye'ye getirilen bilgi işlem makinalarının kiracının kullanımına bırakılması amacıyla yapılan ve başlangıçta dar mükellef kurum tarafından ödenmekle birlikte kira sözleşmesinin ücreti düzenleyen kurallarında öngörüldüğü ve bu yüzden, kiracının üstlenerek ödediği sevk ve ithal giderleri karşılığı yapılan ödemeler hem kira parası olarak dar mükellef kurumun elde ettiği gayrisafi iradın ve hem de kiralananın kullanımı karşılığında kiracının ödediği kira parasının bir parçasını oluşturmaktadır. Açıklanan nedenlerle vergi asıllarının onanmasına ilişkin hüküm fıkrasına karşı sorumlu kurum tarafından ileri sürülen iddialar, kararın bu kısminin bozulmasını gerektirecek durumda bulunmamıştır. Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafında, kesilen cezanın kusura çevrilmesi ve zamanaşımına uğradığından kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına karşı ileri sürülen iddialar ise kararın dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi karşısında yerinde ve istemin kabulünü gerektirecek durumda görülmemiştir. Bu nedenlerle tarafların temyiz isteminin reddine, yargılama giderlerinin gideri yapan taraflar üzerinde bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.