Danıştay Dördüncü Daire
Beyanname verildikten sonra, beyanname verme süresi içinde verilen beyanname ile önceki beyannamenin düzeltilmesi mümkündür. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 288. maddesinde, hasıl olan veya husulü beklenen fakat miktarı katiyetle kestirilemeyen ve teşebbüs için bir borç mahiyetini arz eden belli bazı zararları karşılamak maksadıyla hesaben ayrılan meblağlara karşılık denildiği, karşılıkların mukayyet değerleriyle pasifleştirilmek suretiyle değerleneceği, amortisman kayıtları hakkındaki özel hükümlerin mahfuz bulunduğu belirtilmiştir. Dosya içerisinde yer alan belgelerden işçilerle yapılan toplu iş sözleşmesinin süresinin 1.8.1979 günü sona erdiği, ancak, yeni dönem toplu sözleşme görüşmelerinin yıl içinde tamamlanamadığı anlaşılmaktadır. Davacı kurumun, sözleşmeler sırasında kabul ettiği ücret ve diğer işçi hakları konusundaki kabullerine dayanılarak bu maddeye göre 1979 yılı için ödenmesi gereken miktar üzerinden bir karşılık ayrılmak istenmiş ancak, önceki yıllarda bu konudaki uygulamalar gözönünde bulundurularak 1979 yılı kurumlar vergisi beyannamesi bu karşılıklar nazara alınmadan verilmiştir. Beyanname verme süresi başladıktan sonra Maliye Bakanlığının .... günlü ve KVK/..... sayılı Toplu Sözleşmeden Doğan Ücret Farkları Hakkındaki Genel Tebliği ile bu tür borçlar nedeniyle karşılık ayrılabileceği ve bu esasın 1979 yılı gelirleri için de geçerli olduğunun kabulü üzerine, davacı kurum beyanname vermek ek süresi dolmadan beyanım düzeltmiştir. Beyanname verildikten sonra bunun hiç bir surette düzeltilemeyeceğini kabul etmekte isabet yoktur. Maliye Bakanlığı bu görüş ve uygulamayı, beyanname verme süresinin başlamasından sonra açıkladığına ve bu tarihte davacı dönem beyannamesin! vermiş bulunduğuna göre, Bakanlık tebliği ile de tanınan seçim hakkını, yükümlünün karşılık ayırmamak yönünde kullandığı kabul edilemez. 1979 yılma ait olduğunda kuşku bulunmayan bir giderin, fiilen müteakip yıllarda ödenmiş olduğundan söz edilerek beyanname verme ek süresi dolmadan verilen beyanname ile düzeltilmesinde kanunî bir engel olmadığı gibi, gerçek bir gelirin dönemsel olarak vergilendirilmesini amaçlayan kanunun yapışı içinde aksi yönde bir sonuca varmaya da imkan yoktur. Açıklanan bu nedenlerle, .vergi mahkemesi kararının bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.