Danıştay Dördüncü Daire
Akaryakıt, rafinerilerden kilogram ölçüşü île alınıp satışı litre ölçüşü île yapıldığından, bu husus gözönüne alınmadan alışsatış kesafet farkı ve fire tutarlarının litre olarak dikkate alınmasıyla yapılacak vergi incelemesi neticesine göre yapılacak cezalı tarhiyatın yasalara uygun olup olmadığı Hk. Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce ileri sürülen iddialar, Vergi Mahkemesi kararının dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. Mükellefin temyiz talebine gelince; Vergi inceleme elemanınca, akaryakıt bayiliği yapan şirketin rafineriden satın aldığı akaryakıtın alış faturalarında yazılı litre miktarları yıl içinde yapılan zam tarihleri dört ayrı dönem kabul edilmek suretiyle her dönem için ayrı ayrı toplanarak bu miktarlardan dönem sonu stok mevcudunun düşülmesi sonucunda 1983 takvim yılında satılan akaryakıt miktarları litre olarak belirlenmiş ve dört ayrı dönemde oluşan birim fiyat esas alınarak kanuni defterlere kaydedilmesi gereken toplam hasılat bulunmuş; yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapor benimsenerek verilen mahkeme kararında ise; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın adı geçen yazışı ve iki tebliğ ile Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü'nün 22.8.1984 tarihli yazışı gözönünde tutulmak suretiyle, perakende kilogram alış fiyatlarının litre fiyatlarına dönüştüm l m esinde, ortalama yoğunluk esas alınmış ve toplam hasılat buna göre hesaplanmış; ancak, inceleme raporunda, akaryakıtın fire verdiği kabul edilmesine karşılık fire payının satış sırasında dağıtıcı kuruluşlarınca bayiye peşin verildiği görüşüyle, ikinci bir fire düşülemeyeceği açıklanmış ve Vergi Mahkemesince de bu yolda karar verilmiştir. Vergi Mahkemesi kararında, Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü'nün 31.3.1983 tarih ve 15 Seri Numaralı genelgesinde yeralan 'Akaryakıt satıcılarının fireden dolayı kayıpları olmaması için kendilerine bir fire payı verilmektedir. Bu sebeple, bayilerin vergi beyannamelerinde ikinci bir fire beyanında bulunmaları sözkonusu değildir.' ifadesine dayanılmış ise de; dava dosyasının incelenmesinden, sözü edilen genelgede benzinde %1.25, motorinde %0.75, gazyağında %1 olarak belirtilen fire paylarının, peşin ödenmesi biçiminin, yetkili kuruluşlarca mahallelere göre akaryakıt satış fiyatları tesbit edilirken bayi karlama dolayısıyla birim satış fiyatlarına kilogram basma belli bir miktar daha ilave yapılmakta olduğu; bu şekilde zam tarihleri itibariyle satış fiyatları içinde yer alan fire karşılıklarının sırasıyla %17.50 TL/kg, %0.18 TL/kg ve %0.20 TL/kg bulunduğu; dolayısıyla, bu fire paylarının nihai satış fiyatı içinde yer almaşı nedeniyle bu tutarların hasılat toplamına dahil edildiği sonucuna varılmıştır. Fire nedeniyle kayba uğrayan akaryakıt miktarı için, mal alımları sırasında ister fazla mal teslimi, ister bu mala isabet eden nakit ödemesi, isterse belli bir indirim uygulama ve satış fiyatında fazlalık tanıma suretiyle ödensin, bu fire paylarının alım satımı yapılan akaryakıt miktarına bir etkisi olamaz. Çünkü, alışsatış farkım ortaya koyan hesaplama, akaryakıt miktarından harekte yapıldığına göre, satılan akaryakıt miktarında fire ve zayiat nedeniyle bir noksanlık olacağı tartışmasızdır. Bu durumda, ........ Ticaret Odası'nın 28.4.1984 tarih ve 1967 sayılı yazısında,........ ilinde, akaryakıt cinsine ve satış türüne göre %13 oranında fire ve ayrıca %1,52 nisbetinde zayiat olabileceği belirtilmiş olmasına göre, satılan akaryakıt miktarının tespitinde bu oranlar dikkate alınmadan verilen kararda yasaya uyarlılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan, Vergi Mahkemesi'nce ceza hakkında, matrah farkının teşekkülünde yoğunluk ve kesafet nispetlerinin ve fire ve zayiat miktarlarının etken olduğu hususları gözönünde tutulmaksızın karar verilmesinde de, yasal isabet görülmemiştir. Bu nedenlerle, Vergi Dairesi temyizinin reddine, yükümlü temyizinin kabulü ile ........ Vergi Mahkemesi'nin kararının, yukarıda yazılı hususlar incelendikten sonra yeniden karar verilmek üzere bozulmasına çoğunlukla karar verildi.