Danıştay Yedinci Daire
Pişmanlık dilekçesi ekinde verilen KDV beyannamesinde mahsup nedeniyle matrah gösterilmemiş olunması re'sen takdir sebebi olmadığından, usulsüzlük cezası iki kat olarak kesilemez. : 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 41. maddesinde, yükümlülerin katma değer vergisi beyannamesinin vergilendirme dönemini takibeden ayın 25. günü akşamına kadar ilgili o vergi dairesine vermekle yükümlü oldukları hükme bağlanmış ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin 1. bendi île de vergi beyannamesinin kanuni süre sonundan başlayarak 15 gün geçtiği halde verilmemiş olması re'sen takdir sebebi sayılmıştır. Kanunda yazılı süre içinde beyannamenin verilmesi halinde, yükümlüler yukarıda belirtilen hükümlerle kendilerine yüklenen (beyanname verme) görevini zamanında yerine getirmiş olacaklarından, haklarında bu nedenle re'sen takdir yoluna gidilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde yazılı pişmanlık ve ıslah hükümleri de vergi kanunlarına aykırı kasıtlı veya hatalı davranışlarım dilekçe ile birlikte kendiliğinden Vergi Dairesi'ne haber verenlere uygulanacak olan kuralları içermekte olup bunların arasında, pişmanlık hükümlerinden, sadece beyannamelerinde matrah gösteren yükümlülerin faydalanacağına dair bir hüküm, bulunmamaktadır. Öte yandan, matrah göstererek beyanname veren yükümlü ile zarar beyan eden veya matrahsız beyanda bulunan yükümlü arasında herhangi bir fark yoktur. Zira, verilecek beyannamelerin, bu üç halden herhangi birisin! kapsaması kanunen mümkün ve geçerlidir. Önemli olan husus beyannamede gösterilen durumun gerçeğe uygun olmasıdır. Ayrıca zamanında beyanname verdiği halde, zarar beyan eden veya vergiye tabi matrah bulunmadığı yolunda beyanda bulunan yükümlüler hakkında sırf bu nedenle re'sen takdir hükümleri uygulanmadığı halde, bu durumda olmakla birlikte zamanından sonra verilmiş olmasına rağmen pişmanlık hükümleri uyarınca kanun koyucu tarafından zamanında verilmiş sayılan ve mahsup dolayısıyla vergi doğmayan beyannameler dolayısıyla re'sen takdire gitmek, kanun koyucunun sonradan pişmanlıkla verilen beyannamelerin zamanında verilmiş sayılması yolundaki amacına da ters düşer. Bu sebeple pişmanlık dilekçesiyle birlikte beyanname veren ancak mahsup dolayısıyla vergi doğmayan yükümlüler hakkında diğer re'sen takdir sebepleri bulunmadıkça, hem beyannamenin zamanında verilmiş sayılması hem de matrahın re'sen takdiri yoluna gidilmesi olanağı yoktur. Dolayısıyla, olayda usulsüzlük fiili re'sen takdir nedeni sayılamayacağından, usulsüzlük cezasının iki kat değil 40.000 lira olarak kesilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle temyiz siteminin kısmen kabulü ile usulsüzlük cezası bir kat olarak kesilmek suretiyle mahkeme kararının bu noktadan bozulmasına, diğer temyiz iddialarının reddine, re'sen ve nihai olarak oybirliğiyle karar verildi.