Danıştay Üçüncü Daire
Ödünç para verme işlerinin devamlılık arzetmesi durumunda, elde edilen faizlerinin, menkul sermaye iradı olarak değil, ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekir. Herhangi bir kimsenin, birden fazla yılda tek şahsa veya bir yılda birden çok defa aynı şahsa veya muhtelif şahıslara borç para vermişse, bu kimsenin ikrazatçılık işini mutad meslek halinde yapmış olduğunun kabulü gerektiği, bu sebeple borç para vermeyi itiyat haline getirmiş olanların ikrazatçı sayılarak haklarında Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği Danıştay'ın süregelen içtihatlarındandır. Olayda, mükellefin 1981 ve 1982 takvim yılı hesaplarının incelenmesi sonucu, mükellefin bu dönemlerde borç para verdiği kişinin beyan ve ifadesine göre faiz geliri elde ettiği ve bu işi devamlı yaptığından ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerektiği yolunda tanzim edilen rapora istinaden yapılan tarhiyatlara karşı açılan davaların reddine dair vergi mahkemesi kararlarının Dairemizin ........ sayılı kararlarıyla temyiz istemleri reddedilmek suretiyle onandıkları anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, mükellefin, 1983 yılındaki ödünç para verme işleminin devamlılık arzetmesi nedeniyle ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekirken; mahkemece menkul sermaye iradı olduğundan bahisle tarhiyatın terkinine ilişkin kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan sebeplerle, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına ve 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 2. bendi hükmü uyarınca davanın reddine oybirliğiyle karar verildi.