Dairesi
Katma değer vergisi yönünden mal alımı ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi (tevkifatı) kesintisi yapmak durumunda olanların sorumluluğunun 01.01.1986 yılından önceki dönemlere teşmil edilemeyecektir.
Karar No
1987/245
Esas No
1986/2731
Karar Tarihi
10-02-1987
Danıştay Yedinci Daire

1. Katma değer vergisi yönünden mal alımı ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi (tevkifatı) kesintisi yapmak durumunda olanların sorumluluğunun 01.01.1986 yılından önceki dönemlere teşmil edilemeyecektir. 2. Yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve katma değer vergisini ödemeyen diğer şirket ve kişilerin bu fiillerine, yükümlünün iştirak ettiği veya onlarla irtibatlı olduğu tesbit ve ispat edilmedikçe kaçakçılık cezalı vergi salınması hatalıdır. Müvekkili kurumun 1985 Nisan ayında yaptığı ihracat nedeniyle ihraç konusu malın alımı sırasında ödenen ve isteği üzerine avans olarak geri verilen 343.933.924 lira katma değer vergisinin 335.923.988 liralık bölümünün haksız olarak geri verildiğinin inceleme raporuyla tesbit edildiğinden bahisle, müvekkili kurum adına salınan vergi ve üç katı tutamda kaçakçılık cezasının kaldırılması istemiyle açtıkları davayı, ’uyuşmazlığın ihracat istisnası nedeniyle talep edilen katma değer vergisinin davacının mal aldığı firmaların alt birimlerinin bazılarının belirtilen adreste bulunmaması, bazısının beyanname vermemesi, bazısının katma değer vergisi ödemediğinden bahisle idarece tahsil edilmediği halde yükümlüye avans olarak ödenen katma değer vergisinin idarece geri istenip istenemeyeceğinden kaynaklandığı, inceleme raporunun tetkikinde görüleceği üzere yükümlünün mal aldığı firmalardan bazılarına mal temin eden firmaların bir kısminin adreslerinde bulunmadığı veya mevcut olmadığı, bazılar’ tarafından anılan döneme ilişkin katma değer vergisi beyannamesi verilmediği, bazılarının ise vergiyi ödemediğinin tesbit edildiği, davacı kurumun ticari ilişkide bulunduğu 14 firmadan bir kesiminin fiilen mevcut olmaması bir kesiminin fatura düzenlemenin ötesinde varlığının meşkuk bulunması ve ayrıca satılan emtia bedellerine ait katma değer vergilerinden hiçbir ödeme yapmamış olmasını Borçlar Kanunu’nun 184., 212. maddelerindeki hakların kullanılabilmesi için ihracatçının emtia mübayaasında bulunduğu kişi ve kuruluşları hassasasiyetle seçmesi gerektiği, esasen bu zorunluluğun Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde, tacir için mükellefiyet olarak öngörüldüğü, emtia mübayaası ve ihracın mevzuatın öngördüğü şekil şartlama uygunluğunun yeterli olmadığı, emtia tedarikinden ihraç safhasına kadar olan işlem ve eylem zinciri halkaların bütünlüğü bozulmadan sonuçlanmasının ve gerçeği ifade etmesinin gerekli olduğu nitekim 213 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 2365 sayılı Kanun ile vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas alınması ilkesinin getirildiği, olayda davacı tarafından kendilerine mal temin eden kuruluşların fiilen mevcut olduğu veya katma değer vergisi beyanlarının bulunduğu yolunda bir iddia ileri sürülmediği, diğer taraftan, 3239 sayılı Kanun’un 2. maddesinde yer alan ’mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve Vergi Dairesi’ne yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülüklerim’ yerine getirmemeleri halinde, verginin ödenmemesinden, alım satıma taraf olanlar ile hizmetler yararlananlar, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanlar müteselsilen sorumludurlar’ şeklindeki madde hükmünün 01.01.1986 tarihinden sonrası hukuki muameleler için geçerli olacağı iddiasına itibar et’ menin mümkün olmadığı, zira tacirin ticari ilişkilerinde tedbirli ve basiretli davranmasının hem kanuni hem de tacir olmanın gerektirdiği bir zorunluluk olduğu, bu durumda haksız yere ödendiği anlaşılan katma değer vergisinin geri alınması için yapılan cezalı tarhiyatta kanun hükümlerine aykırılık görülmediği’ gerekçesiyle reddi yolundaki ............... Vergi Mahkemesi kararının Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1a maddesi ile ihracat teslimlerinin katma değer vergisinden istina edildiği 32. maddesi ile de ihracat işlemleriyle ilgili fatura ve benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak vergiden indirilmesi, indirilemeyen bu maddeyle bakanlığa bırakılan iade usulünün tesbiti yetkisinin bakanlığın, devlet harcama belgeleri yönetmeliğinin 77.maddesi hükmünü değiştirerek ve 409M,413M seeri nolu tebliğlerle yeni düzenlemeler getirmek suretiyle kullandığı 4 seri nolu katma değer vergisinin genel tebliğinin 4/A ve 8. maddeleri uyarınca ihrac edilen mallarla ilgili alış faturalarında ve benzeri belgelerde yer alan katma değer vergisinin ihracaatçıya, ihraç edilen malların nevi, miktarı, bedeli, gümrük çıkış beyannamesinin tarih ve numarasını gösteren imzalı ve kaşeli bir listesini eklemek suretiyle vereceği bir beyannameye istinaden iade edileceği, istenen iade tutarının daha önceki aşamalarda Vergi dairesine ödenmiş olması şartının ve bu hususu tevsik eden bir belgenin aranmadığı zaten buna maddeden ve hukuken imkan bulunmadığı , ihraacatçının isteğine göre aynı veya farklı vergi dairelerine olan katma değer vergisi borçları ile sair vergi borçlarına mahsup edilmek suretiyle dolaylı bir biçimde veya belli şartlarla nakden de iade edilebildiği, nakden iadelerde 20 milyon lirayı aşan tutarların teminat mektubu karşılığı veya incelemeyi müteakip rapora istinaden iadesinin söz konusu olduğu,incelemenin 1 ay zarfında tamamlanamaması halinde Vergi dairesinin ihracatçının yazılı talebi üzerine iadeyi yapmaya mecbur olduğu ,bilahere yapılan inceleme sonucunda katma değer vergisinin haksız olarak iade edildiği anlaşılırsa ilgililer hakkında vergi mevzuatı uyarınca gerekli takibat yapılacağı ,dava konusu olayda inceleme merinin tarihi ile rapor tarihi arasında altı aydan fazla zaman geçtiği, alt firmalara ve bunların bağlı olduğu Vergi dairelerine yazılan yazılar ve verilen cevapların tarihlerine göre bu firmaların mevcut olmadığı sonucuna varan vergi inceleme elemanın ihraacatçı şirketin mal satın aldığı ondört firmanın yetkililerine alt firmalar hakkında hiçbir soru yöneltmediği, gerçeğin ortaya çıkarılması için bir inceleme yapmadığı, mahkeme kararının ise daha ilk noktadan sakat olduğu, zira tarhiyat mal satın alınan 14 firmaya mal satan daha alt sıralardaki noksanlara dayandırıldığı halde, mahkemenin 14 firmanın mevcut olmadığı yada adreslerinde bulunmadığı gibi yanlış bir kavrayışla gerekçe ürettiği, Borçlar Kanununun 184212. maddelerinin olayla hiçbir ilgisinin bulunmadığı ,emtia mübeyaasında bulunan firmaların hassasiyetle seçildiği, ihraacatın gerçekleştiği, dövizin geldiği, katma değer vergisi yükümlerinin yerine getirildiği, mükelleflerin birbirlerinin vergi durumlarını kontrol etme görevi bulunduğu yolundaki gerekçenin anlaşılamadığı, 01.01.1986 tarihinde yürürlüğe giren bu kanun maddesinin Nisan 1985 e uygulanmasının hukuki yanlışlık olduğu, üçüncü dördüncü firmalarla zımni bir irtibatın dahi bulunmadığı Vergi Usul Kanununun 11. maddesine eklenen fıkranın vergi kesenlerin sorumluluğunu tedvin ettiği, olayda bir stopajın söz konusu olmadığı, satıcı 14 firmaya mal bedeli ve %10 katma değer vergisinin ödendiği, katma değer vergisinin iadelerinin vergi incelemelerinin 1 ay zarfında bitirilememesi nedeniyle rapor ve teminat aranmaksızın avans olarak alındığı, kesin bir ödeme niteliği taşımayan, bütçeye gider diye yazılmayan ve inceleme sonucunda muallak bir biçimde avans olarak yapılan bu iadelerin kesin bir vergi iadesi ve dolayısıyla ziyaa uğratılan bir vergi saymanın ve kaçakçılık hatta kusur cezası dahi uygulamanın mümkün olmadığı öne sürülerek bozulması istenilmektedir. 3065 sayılı Katma değer Vergisi Kanununun 11.maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde ihracaat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin vergiden müstesna olduğu, 2.fıkrasında bu istisnaların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile istisnanın uygulanacağı asgari miktarkarı tesbite Maliye Bakanlığının yetkili olduğu, 32.maddesinde, bu Kanunun 11. maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunuan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması, veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilmeyen katma değer vergisinin, Maliye Bakanlığınca tesbit edilecek esaslara göre, bu işlemleri yapanlara iade olunacağı kurala bağlanmıştır.Devlet harcama belgeleri yönetmeliğinin 77. maddesinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin 1.maddesinin 2. fıkrasında ise, ihraacat istisnası uygulaması nedeniyle ihraacatçılara yapılacak iadelerd, hak sahibince doğacak vergi iadesinin kendisinin veya ihraç edilen mal ve hizmeti üretenlerin vergi borçlarına mahsubu talep edildiği takdirde, mahsup işlemi için, inceleme raporu aranmayacağı belirtilmiş,işlemlerin süratle yerine getirilmesini sağlamak amacıyla uygulamanın nasıl yapılacağını belirleyen muhasebat genel müdürlüğü 409 M ve 413 M Seri nolu genel tebliğlerle de inceleme raporu aranmaksızın ödenecek tutar ve bu tutarı aşan iadenin nasıl yapılacağı açıklanmış bulunmaktadır. Yükümlü şirketin yukarıda anılan 3065 sayılı Kanunun 12.maddesindeki koşulları taşıyan ihracaat teslimleri yaptığı ve ihraç ettiği emtiayı yurt içinde 14 ayrı firmadan satın alarak katma değer vergilerini ödediği, ayrıca yükümlünün mal alışlarını yaptığı 14 firmanında katma değer vergisi beyannamelerini verdiği vergi inceleme raporunda açıkça belirtilmiş olup bu hususlar ihtilafsızdır.Ancak yine de aynı raporda yükümlünün mal satın aldığı 14 firmadan sekizinin mal satın aldığı alt firmalardan, bazısının adresinde olmadığı, bazısınında kdv beyannamesini vermediği belirlenmiş bulunmaktadır. Türk Ticaret Kanunun 20.maddesinin ikinci fıkrasında sözü edilen ’her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır’ hükmündeki ’basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır’ hükmündeki ’basiretli bir iş adamı’kıstasının uygulanabilmesi için tacir için sözleşmeden veya kanundan doğan bir borcun mevcudiyeti gerekir. Oysa olay tarihinde yürürlükte bulunan Vergi kanunları ile konuya ilişkin diğer mevzuatta, kişilerin ticari ilişkide bulundukları kimselere ait vergi ödevlerinin yerine getirilip getirilmediği kontrol etme görevleri yoktur. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 128 ve 135. maddelerinde yoklamaya ve incelemeye yetkililer gösterilmiş olup,bunlar arasında ticari ilişkide bulunan kişilerin birbirlerinin vergilendirmeye ilişkin işlemlerini kontrol etmeye yetkili olduğuna dair herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Öte yandan 01.01.1986 dan itibaren uygulamaya konulan 3239 sayılı kanunun 2.maddesinde yer alan ’mal alımı ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve Vergi Dairesine yatırmak zorunda olanların bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmemesinden alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananlar, aralarında zımmen dahi olsa irtibat olduğu tesbit olunanlar müteselsilen sorumludurlar’ şeklindeki hüküm yürürlük tarihi itibariyle olayda uygulanma olanağı bulunmamakta ayrıca, anlaşmazlığın cereyan tarzına nazaran, maddede öngörülen koşulların yükümlü şirket yönünden gerçekleştiği hususuda yeterli bir nedene ve tespite dayanmamaktadır.Zira alım satımın son aşamasında taraf olanların vergi yükümlülüklerini yerine getirdikleri sabit olduğu gibi yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve katma değer vergisini ödemeyen diğer şirket veya kişilerin bu fiillerine yükümlünün iştirak ettiği ya da onlarla irtibatlı olduğu yolunda bir iddia ve tesbit mevcut değildir. Bu durumda,3065 sayılı Kanunun 11,12 ve 32. maddeleri uyarınca ihracat istisnasından yararlanmaya hak kazanan yükümlü şirkete, incelemenin bir aydan fazla sürmesi nedeniyle avans olarak iade edilen katma değer vergisinin kaçakçılık cezası olarak istenmesinde kanuni isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı