Danıştay Üçüncü Daire 

1. Ticari işletmeye dahil taşınmazın diğer bir şirkete ayni sermaye olarak konulması elden çıkarılmayı ifade eder. 2. Taşınmazların bilançonun aktifine kaydedilmeleri zorunlu olduğundan, ayni sermaye olarak konulan taşınmazın aktifte kayıtlı olmaması, elden çıkarılma dolayısıyla elde edilen kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesine engel olmayacaktır. Merkezi İsviçre’de bulunan davacı Kurumun, Türkiye’de bulunan ve Kurum merkezinin aktifine kayıtlı olan taşınmazlarının yeni kurulan bir anonim şirkete ayni sermaye olarak konulması dolayısıyla ihtirazi kayıtla verdiği beyannamesine dayanılarak 19851986 özel hesap dönemi için salınan kurumlara vergisi ile fon kesintilerine karşı açtığı davayı; Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80. maddesine göre, ticari işletmeye dahil bir iktisadi kıymetin elde çıkarılmasından doğan kazancın ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı; tam mükelleflerle ilgili olan bu hükmün dar mükelleflere uygulanamayacağının düşünülemeyeceği; bu taşınmazın yeni kurulan diğer bir şirkete ayni sermaye olarak konulması, elden çıkarılmayı ifade ettiğinden, yukarıda açıklanan hükme göre elde edilen kazancın kurumlar vergisine tabi olacağı; taşınmazların bilançonun aktifine kaydedilmelerinin zorunlu olması sebebiyle, ayni sermaye olarak konulan sözkonusu taşınmazların aktifte kayıtlı olmamasının ve olayın İsviçre vergi kanunlarım ilgilendirmesinin bu sonucu değiştirmeyeceği; bu nedenlerle dava konuşu tarhiyatta isabetsizik görülmediği gerekçesiyle reddeden Vergi Mahkemesi kararının; taşınmazların, Şirketin Türkiye’de bulunan şubesinin aktifine kayıtlı olmaması sebebiyle olaya Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80. maddesinin son fıkrasını uygulanamayacağı ve esasen vergi matrahının tespitinde, taşınmazların vergi değerlerinin, devir değerlerinden tenzilinin gerektiği ileri sürülerek bozulması isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.