Danıştay Dördüncü Daire
Şirket, vergi borcunun taksitlendirme isteminde bulunması halinde yönetici vergi borcundan sorumlu tutulamaz. Yönetim Kurulu Başkanı bulunduğu anonim şirketin vergi borcu için yükümlünün temsilci sıfatıyla takip edilebilmesi için, yükümlünün sorumlu tutulabilmesi koşullarının bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Temsilcilerin Ödevi başlıklı 10 maddesinde, 'Tüzel kişilerle küçüklerin kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya Vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir. Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri kasıt ve ihmalleriyle yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumluların varlığında tamamen veya kısmen alınmayan vergi alacakları kendi ödevleri yerine getirmiyenlerin varlıklarından alınır' hükmü yer almıştır. Bu hükme göre kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi şirket tüzel kişiliğinden vergi alacağının tahsil olanağının kalmamış elması ve temsilcilerin ödevlerin! ihmal ve kasıt sonucu yerine getirmemeleri koşuluna bağlıdır. Şirketin borçlarım ödeyebilmek için Maliye Bakanlığından taksitlendirme isteminde bulunması ve taksitlendirme istemlerinin kabul edilmesi karşısında, Maliye Bakanlığınca zor durumda olduğu kabul edilen şirketin içinde bulunduğu zor durum nedeniyle borçlarım ödeyemediği anlaşılmaktadır. Ayrıca yönetim kurulu başkanı bulunan yükümlünün şirkete ait vergi borcunun zamanında ödenmemesi konusunda kasıt veya ihmali bulunduğu vergi dairesince kanıtlanmamıştır. Diğer taraftan yükümlü şirketin tecil ve taksitlendirme istemlerinin kabulü üzerine teminat olarak gösterilen gayrimenkullerin üzerinde, gayrimenkul değerinden fazla ipotek borcu bulunması idarece gösterilen teminatın kabul edilmemesini gerektirebilirdi. idarece bu teminatın kabulünden sonra teminatın alacağı karşılamaya yetmeyeceğinin anlaşılmış olması, vergi borcunun tahsil edilememesinin davacının kasıt ve ihmalinden ileri geldiğini göstermeye yeterli değildir. Bu nedenlerle, yükümlü kurumun temyiz isteminin kabulüyle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, ödeme emrinin iptaline oybirliği ile karar verildi.