Danıştay Yedinci Daire

Kollektif şirketler tüzel kişiliği haiz olmalarının yanı sıra bir ticaret Şirketi de olduklarından; şirket tüzel kişiliğine ait amme alacağının cebren tahsili için, doğrudan ortaklara müracaat edilemeyeceğinden bahsedilemez, doğrudan şirket ortaklarına müracaat edilmesi gerekir. Türk Ticaret Kanununda, kollektif şirketlerin şahıs şirketi olduğu belirtilmiştir. Şahıs şirketlerinde elde edilen kazanç ortakların şahsi kazancı niteliği taşıdığı cihetle şirket işlemlerinin incelenmesi sonucu gelir veya gider vergileri yönünden doğacak vergi borcu dolayısıyla ortakların sorumlu tutulması gerekli olup, mahkeme kararında bu bakımdan isabet bulunmamaktadır. Diğer taraftan Bakanlar Kurulunca 2578 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kabul ve 14.1.1982 gün ve 17574 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 35 sayılı Ödeme Güçlüğü içinde Bulunan Bankerlerin işlemleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulanmayacak Vergi, Ceza ve Takip Hükümleri başlıklı 18 inci maddesinin ikinci fıkrasında bu kanun hükmünde kararnameye göre tasfiyeye tabi tutulan gerçek veya tüzel kişi bankerlere ikrazda bulunmuş olanlar hakkında 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmış olup; tasfiyeye tabi tutulan banker .........'in de bu kararname kapsamı içinde bulunduğunun anlaşılmasına göre, sözü edilen bankere ikrazda bulunmuş olan mükellef hakkında da 6802 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle, şirketin sorumlu tutulduğu verginin doğrudan şirket adına salınamayacağı yolundaki karar gerekçesinde isabet bulunmamakta ise de, verginin kaldırılmış bulunması karşısında mahkeme kararı sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına oybirliğiyle karar verildi.