Danıştay Üçüncü Daire 

Konut edinmek amacıyla alınan arsanın, hangi amaçla olursa olsun, kooperatife ortak olmayan kişilere satılması ortaklarla iş görülmesi olarak nitelendirilemez. Dolayısıyla, 1956 yılında satın aldığı arsayı 1983 yılında üçüncü kişilere satan davacı kooperatifin, kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanmaması gerekir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 'Muaflıklar' başlıklı 7. maddesinin 16. bendinin 2362 sayılı Kanun'la değişik şeklinde; esas mukavelelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, idare meclisi başkan ve üyelerine kazanç üzerinden hisse verilmemesi, ihtiyat akçelerinin ortaklara dağıtılmaması ve münhasıran ortaklar ile iş görülmesine dair hükümler bulunması şartı ile kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf oldukları; esas mukavelelerinde bu şartlar mevcut olmakla beraber fiilen anılan kayıt ve şartlara uymayan kooperatiflerin muafiyetten yararlanamayacakları öngörülmüş bulunmaktadır. Olayda olduğu gibi, konut edinme amacıyla alınan bir arsanın hangi amaçla otursa olusun Kooperatife ortak olmayan kişilere, yani üçüncü kişilere satılmasının ortaklarla iş görülmesi olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığından, 1956 yılında aldığı arsayı 1983 yılında üçüncü kişilere satılmasının ortaklarla iş görülmesi olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığından, 1956 yılında aldığı arsayı 1983 yılında üçüncü kişilere satan davacı Kooperatifin yukarıda açıklanan bent hükmünde öngörülen muafiyetten yararlandırılmaması doğal bulunmaktadır. Bu nedenle düzeltme nedeni olarak ileri sürülen hususlar 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. bendinin (e) fıkrası hükmüne uygun bulunduğundan düzeltilmesi istenilen dairemiz kararının kaldırılmasına; davacı tarafından vaki temyiz isteminin yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine ve mahkeme kararının onanmasına oyçokluğuyla karar verildi.