Danıştay Üçüncü Daire

İcra takibinin ciddi olarak takip edilmemesi nedeniyle, dosyası takipten düşen alacak, şüpheli alacak kabul edilemez. Uyuşmazlık ..... adi ortaklığından olan ticari alacağından dolayı 1982 takvim yılı defterlerinden şüpheli olarak karşılık ayırarak zarar beyan eden davacı adına ikmalen salınan gelir ve mali denge vergileri ila kesilen kaçakçılık cezasını kaldıran Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkindir. Her ne kadar, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava ve icra safhasında bulunan alacakların şüpheli alacak sayılarak değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği öngörülmüş ise de icra Memurluğu'nun tarh dosyasında bir örneği bulunan yazısında, takiben borçluya ödeme emri tebliğ edilerek kesinleştiği, ancak borçlu mallarının haczi zımmında yazılan ve elden verilen talimatın mahalli icraya ibraz edilip edilmediğinin ve haczin yapılıp yapılmadığının bilinmediği, tahsilat olmadığı, dosyanın takipten düştüğü; ....1. icra Memurluğu'nun yazısında da, ..... 4. icra Memurluğu'nun 14.05.1984 tarihinde alındığı bildirilen 1982/4560 sayılı talimatı kaydına rastlanılmadığı bildirildiğinden, bu durum, davacı tarafından borçlusu aleyhine yapılan anılan icra takibinin ciddi olmadığım ve Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde tanınan hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu gösterilmektedir. Bu nedenle, davacı adına zarar beyan edilen alacak miktarı üzerinden ikmalen salınan gelir ve mali denge vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasında mevzuata aykırılık bulunmadığından aksine verilen temyiz konusu Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.