|
Dairesi
İmalat bedeline, perakende satış karı ve KDV ilave edilerek tespit edilen perakende satış fiyatına ayrıca uygulanan KDV’nin, satıcı bakımından haksız kazanç oluşturduğu, beyanı gerekmiyeceği hk.
|
|
Karar No
1987/1455
|
|
Esas No
1986/2218
|
|
Karar Tarihi
26-05-1987
|
|
|
Danıştay Yedinci Daire
İmalat bedeline, perakende satış karı ve KDV ilave edilerek tespit edilen perakende satış fiyatına ayrıca uygulanan KDV’nin, satıcı bakımından haksız kazanç oluşturduğu, beyanı gerekmiyeceği hk. ihtilaflı döneme ilişkin olarak verilen ve dosyada mevcut olan Ocak, şubat, Mart 1985 aylarına ait katma değer vergisinin beyannamesinden; yükümlünün bu dönemde, 1.186.490 lira tutarında satış yaptığı ve bu matrah üzerinden tahsil edilen 118.649 lira katma değer vergisini beyan ettiği anlaşılmaktadır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu açıklanmış, 10/a maddesinde vergiyi doğuran olayın (mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde) malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geleceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun teslim ve hizmet işlemlerinde vergi matrahım belirleyen 20. maddesinin 1. bendinde ise; ’teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığım teşkil eden bedeldir’ denilmekte, 2. bendinde de; ’bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa ol sun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para île temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamım ifade edeceği açıklanmaktadır. Aynı maddenin 4. bendinde; ’Belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedeli katma değer vergisi dahil edilerek tespit olunur ve müşteriye ayrıca intikal ettirilmez’ hükümlerine yer verilmiştir. Olaylarda; yükümlünün satışım yaptığı S. A.Ş.’tina ait ...... S mamullerinin fiyatları belli bir tarifeye göre tespit edilmeyip dava dosyasında mevcut üretici firmaya ait mamul satış fiyat listesinden, sadece mamulün ’katma değer vergisi dahil perakendeci maliyet fiyatının’ ve buna ’perakendeci satış karının’ ilavesi suretiyle perakende satış fiyatının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Burada söz konusu olan katma değer vergisinin toptan satış fiyatına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; 3065 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan maddeleri uyarınca, verginin matrahım oluşturan perakende satış bedeli üzerinden de ayrıca katma değer vergisi alınması gerekmekte olup, ihtilaflı dönemde yapılan perakende satışlardan elde edilen hasılat üzerinden tahsil olunan katma değer vergisinin de süresinde verilen beyanname ile beyan edilerek ödenmiş olması karşısında mükerreren alınmış ve beyan dışı bırakılmış bir katma değer vergisinden söz’ etme olanağı yoktur. Perakende satış fiyatına katma değer vergisi dahil olan bir mamulün satışı sırasında tekrar katma değer vergisi tahsil edilerek, bunun beyan edilmiş olması halinde ise bir haksız kazançtan söz edilebilir. Bunun beyan edilerek Vergi Dairesi’ne yatırılması halinde ise Kanunda belirlenen usullere göre iadesi gerekli bir vergi söz konusudur. Açıklanan nedenlerle; olayda mükerrer katma değer vergisi tahsilatı yapıldığından bahisle yükümlü adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin (değişiklikle) onanmasına ilişkin Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmediğinden yükümlü temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu mahkeme kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
|
|