Danıştay Dördüncü Daire 

iki sermaye şirketinin birlikte iş yapmak suretiyle elde ettikleri dış navlun hasılatından dolayı, asıl işi nakliyecilik olan yükümlü kurumun KVK Madde 8/8'deki istisnadan yararlanması gerekir. Uyuşmazlık, iki sermaye sirkelinin birlikte iş yapmak suretiyle elde ettikleri dış navlun hasılatından dolayı asıl işi nakliyecilik olan yükümlü şirketin, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8/8. maddesinde yer alan istisnadan yararlanıp yararlanamayacağı konusundan kaynaklanmaktadır. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 2573 sayılı Kanunla değişik 8. bendinde, kambiyo mevzuatı gereğince Türkiye'ye döviz olarak getirildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla dış navlun hasılatının %20'sinin kurum kazancından indirileceği hükme bağlanmıştır. Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, yükümlü şirketin asıl işinin uluslararası nakliyecilik olduğu ancak, parasal destek koyan Anonim Şirketi ile birlikte yaptıkları taşımacılık işi sonunda döviz olarak elde edilen dış navlun hasılatından yükümlü kurumun hissesine isabet eden miktarın %20'sinin kurum kazancından indirilmesinin yerinde görülmemesi nedeniyle tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, dış navlun hasılatının döviz olarak elde edildiği konusunda tartışma bulunmamakta ve taşımacılık işinin yükümlü şirket tarafından gerçekleştirildiği hususu, Gümrük çıkış beyannamelerinden açıkça görülmektedir. Sadece döviz alım bordrolarında 'Tır Taşımacılık' ibaresine yer verilmiştir. Bunun da kurum özelliğinden ileri geldiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle, sözkonusu madde hükmünde yer alan tüm şartların Yükümlü Şirket yönünden gerçekleştiğinin kabulü zorunlu bulunduğundan, aksi gerekçeyle kaçakçılık cezalı tarhiyatı değişiklikle onayan Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz istemin reddine, Yükümlü taraf temyiz isteminin kabulüyle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.